5 Eylül 2014 Cuma

Ortaçağ'ı Özledim (Onların Ortaçağ'ı / Bizim Ortaçağ'ımız) 2 - Fikret Oğuztürk *Yaz Okuma Şenliği 2014*

Sevgili Pinuccia'nın düzenlediği 'Yaz Okuma Şenliği'nin seri kitap kategorisini seri bir şekilde okumaya devam:))
Listenin 26. sırasındaki '3 kitaplık bir seri' kategorisi dahilinde Fikret Oğuztürk'ün 'Ortaçağ'ı özlüyorum' serisini okuyorum.
Serinin ilk kitabını paylaşmıştım:

Ortaçağ'ı Özledim (Onların Ortaçağ'ı) 1 - Fikret Oğuztürk


Okuma halleri fotoğraflarıma bakmak isterseniz:



Üçüncü kitaba da eşzamanlı okuduğum diğer kitaplarımla birlikte dün okumaya başladım.



ORTAÇAĞ'I ÖZLEDİM -2-
ONLARIN ORTAÇAĞ'I / BİZİM ORTAÇAĞ'IMIZ
Yazarı: Fikret OĞUZTÜRK
Türü: Tarih-Araştırma
Basım Yeri: Gaziyurt Matbaası
-   Nisan / 2002
-   287 sayfa


Kitaptan Alıntılar;

        * Sürekli İngiliz, Rus ve Fransızların tezgahladığı Osmanlıyı yıkma ve yıpratma oyunlarında Ermeniler, Ermenistan hayaliyle isyan ettirilerek piyon olarak kullanılmıştır.

        * 1904 Nisan'ında Ermeni isyanları Sasun tepelerinden ve Muş Ovası'ndan Van'a kadar yayıldı. 13 Nisan da Hükümet bunların üzerine askeri harekat düzenledi. Muş bölgesinde sıkıştırılan Ermeniler,yabancı devletlerin konsolosları aracılığıyla serbest bırakıldı. Bu arada dış basın, Ermenilerin marifetiyle, Türklerin Ermenilere zulüm ve vahşetler konusunda abartmalı haberler yayıyordu. Oysa, gerçek hiç de öyle değildi ve Ermenilerin kendi yayınlarına göre, çarpışmalarda 932-1132 kadar Türk öldürülmüş, sadece 19 Ermeni ölmüştü.

        * 2. Abdulhamid Han'a (21 Temmuz 1905) yapılan saatli bomba suikastını gerçekleştiren Ermeni militanlarına methiyenler dizenler de olmuştur. Okullarımızda göklere çıkarılan ve oğlu Amerika'da papazlık yapan Tevfik Fikret bu militanlar için 'şanlı avcı' tanımlamasını kullandığı şiirinde hedeflerini tutturamamış olmalarının üzüntüsünü de dile getirmiştir.

        * Osmanlı Devleti seferberlik ilan edince, sadakatlerini bildiren Ermeni liderleri Taşnakların İstanbul'daki merkezlerinde toplanarak, taşradaki şubelerine gizli talimatlar gönderdiler. Bu talimatlara göre:
         Eğer Rus ordusu Osmanlı sınırını geçer ve Osmanlılar da gerilerse, Ermeniler hemen silahlı harekete başlayarak, Osmanlılara saldıracak, onları iki ateş arasında bırakacak, gerekli görülen binaları bombalarla uçuracak ve levazım kafilelerini vuracaktı. Osmanlı ordusu ilerlediği takdirde de silahlarıyla birlikte Ruslara katılacak, Türk ordusunda askerlik yapan Ermeniler birliklerinden kaçarak çeteler meydana getireceklerdi.
         Türklerin, moralini bozmak, askerden firar ettirmek için propaganda yapmak, İtilaf Devletleri hesabına casusluk yapmak ve Türk köylerini yakmak, alınan kararlar arasındadır.
         Rusların 31 Ekim'de Doğu Bayazıt'tan ve 1 Kasım'da Erzurum tarafından Osmanlı sınırlarını geçerek ilerlemesi üzerine Ermeniler, planları gereği, bir yandan çeteler kurdular, yolları kestiler, Türk köylerine saldırdılar; bir taraftan da uygun ortam buldukları şehirlerde isyanlar çıkarttılar.
         Bitlis'in Hizan ilçesi Sekur Köyüne gelen jandarmalar şehid edildiler. Ermenileri jandarmaların gözlerini oydular, başlarını taşlarla ezdiler.
         Önce Ermenilerin, sonra da Rusların işgal ettiği Van ve köylerinde, tek bir Türk kalmayıncaya kadar Ermeniler tarafından soykırım uygulandı. ... Zeve ile birlikte 8 köy halkından Ermenilerce topluca katledilenlerden tespit edilebilen savunmasız Türklerin sayısı sadece 3 bindir.
      
        * Karabekir'in bizzat şahit olduğu ve Ermenilerin İngiliz uşaklığını ayrıca Türk düşmanlığının ölçüsünü gösteren şu olay çok ilginçtir:
         Geçen gün 6 yaşındaki bir Ermeni çocuğuna bir hanım vasıtasıyle sordum:
         Büyüyünce ne olacaksın?
         Cevap: İngiliz askeri olacağım da Türkleri doğrayacağım. İngilizler bizim dedemizdir.
                                               İstiklal Harbimizin Esasları (Kazım Karabekir)

        * Serhat şehrimiz Van'da, Ermenilere teslim olmamak için, namuslarına leke getirmemek için; 7 köyde bulunan kadın ve kızların kendilerini kuyulara attığı, Van Gölü kıyısında bulunan bir kaya üzerinden teker teker intihar ettikleri ve şu anda ZEVE mevkiinde bir 'Şehitlik Anıtı'nın yükseldiğini biliyor musun?                                                                Sen Kimsin (İlhan Yardımcı)
  
        * Müslümanlar Ortaçağ'da ilim, fen ve felsefede zirvedeydiler.

        * Ahlak, ilim ve sanayii bakımında Müslümanlar Hristiyanlardan çok daha üstündüler.
                                                                                              Sedillot

        * Müslümanlara bugünkü anlamda telakki etmeye alıştığımız ilimlerin gerçek kurucuları gözüyle bakılmalıdır. Onlar eskilerin hemen hiç bilmedikleri fenni ve ilmi tecrübelerde bulunarak çalışma seviyesine ulaşmışlardır.
                                                                                     Wilhelm Humbolt

        * Unutmamalıyız ki, çağdaş ilimlerin temelini atma şerefi Hz. Muhammed'e inananlara aittir. Bugün istifade ettiğimiz şeylerin hiçbirini ne Hristiyanlığa ne de Kiliseye borçlu değiliz!
                                                                                     Miralay Enkersal

        * Avrupa bir zamanlar dünyaya hakim olan Müslümanların irfan ve teşebbüsünden geniş ölçüde istifade etti... Kültür ve medeniyet öncülerimiz Müslümanlardır.
                                                                                              J. H. Krames

        * Tarihten Müslümanları silecek olursanız, ilmi Rönesansımız asırlarca geri kalır.
                                                                                     Kont Guillaume Libri

        * Eski çağlar medeniyeti İslam Medeniyeti'yle sona erer. Yeni çağ medeniyeti de İslam Medeniyeti'nden doğmuştur.
                                                                           Corco Zeydan (421)

        * İslam dininin bilim konusunda atılım yaptırmasının nedenlerini şöyle sıralayabiliriz: Bilime teşvik eden Ayetler, hadisleri bilim adamına verilen önem, kitaba verilen önem, eğitime verilen önem ve İslam dinini ibadetlerinden namaz, oruç, hac gibi konuların zamanla, yönle, ayla güneşin hareketleri ile ilgili oluşu.

        * Hadisler-
         Kıyamet gününde üç sınıf insan şefaat edeceklerdir. Bunlar peygamberler ve sonra alimler, sonra da şehidlerdir.
         Allah elçisi, faydasız ilimden Allah'a sığınmaktaydı.
         Bilgiyi gizleyenin Kıyamet Günü'nde ağzına ateşten gem vurulacaktır.
         Kim ilim öğrenmeye çalışırsa geçmiş günahları affolur.
         İlim öğrenmek için yola çıkan kimseye Allah, Cennetin yolunu kolaylaştırır.

        * İbni Mübarek, 'Okumadan büyüklük isteyene şaşarım', derdi.

        * Bir şair şöyle demişti: 'Nadan (cahil) ile sohbet etmek güçtür bilene. Çünkü nadan ne gelirse söyler diline'.

        * Kuran'da: 25 yerde bilgisizliği kötüler. 763 yerde akla hitap ederek düşünceye sevketmektedir. 65 yerde akıl ve düşünmenin önemini belirtmektedir. Bir kısım surelerin başlarında yer, gök, Güneş, Ay, gece, gündüz, yıldız gibi tabiattaki yaratıklara yemin edilmesi onlardaki sırrı araştırmaya teşvik manası taşımaktadır.
         Kuran ayetlerinde hukukla ilgili 250 ayete yer verirken, 750 ayetinde tabiatı araştırıp incelemeye teşvik ediyor, akılları en iyi bir şekilde kullanmaya yöneltiyor. Bu ayetlerden 350'sinin tamamen insan, 50 kadarının da bizzat tabiat, yer ve gökleri araştırmakla ilgili oluşu dikkat çekicidir.
Kuran'ın birçok ayetleri 'Düşünmezler mi?', 'Akıllarını çalıştırmazlar mı?' şeklinde biter.

        * Farabi Şam'dan o zamanlar Akdeniz kıyılarının en önemli limanlarından biri olan Askalan'a gitmek isterken, yolda eşkiyalarla karşı karşıya gelmiştir.
         Haramiler eşya ve hayvanları ile birlikte kitaplarını da gasp etmek isterler. Büyük bilgin ise kitapları almamaları şartıyla eşya ve hayvanlarını vermeyi kabul ederse de, eşkiyalar yanaşmaz. Bunun üzerine Farabi tek başına onlarla vuruşmaya başlar. ... aldığı yaraların tesiriyle orada vefat eder. Bu hadiseyi duyan Seyfüddevle (hükümdar) büyük bir üzüntüye kapılmıştır. Eşkiyaları hemen yakalatarak, Farabi'yi defnettirdikten sonra onun mezarı başında idam ettirir. / Farabi (Mirac Serhendli)                                 



- Yazım-Basım Hataları-

        * Sf/19
         ... bir tarafatan da...

        * Sf/82
         ... bügün ...

                                                                         Okuduğum tarih: 5 Eylül 2014


Yazar Hakkında Bilgi=  01/01/1956'da Kilis'in Polateli ilçesinde doğdu. İlkokulu İslahiye'nin Cevdetpaşa, Dervişpaşa ve Kırıkhan'ın Atatürk ilkokullarında, orta öğrenimini Kilis Ortaokulu ve Kilis Lisesi'nde okudu. İ.Ü.  Kimya Fakültesi'nden mezun olan yazar evli ve iki çocuk sahibi olup halen bir resmi kurumda kimya mühendisi olarak çalışmaktadır.



Keyifli okumalarınız olsun...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder