24 Ağustos 2016 Çarşamba

Memleketimden İnsan Manzaraları - Nazım Hikmet / Mini Okuma Şenliği Temmuz 2016

Temmuz ayında katıldığım etkinlik için okuduğum ikinci kitap 'Memleketimden İnsan Manzaraları' oldu. 
Etkinliğe katılım için Temmuz ayına ait bir edebiyat dergisi alıp içinde bahsi geçen iki kitabı okumak yeterliydi:) Tabii ki etkinliği etkinlikler kraliçemiz Pınar düzenledi:)


Etkinlik kapsamında okuduğum diğer kitap için:

Mantık Al-Tayr - Feridüddin Attar



Nazım Hikmet sevdamdan uzun uzun bahsetmek isterim ama kabak tadı vermek istemiyorum:) 
Memleketimden İnsan Manzaraları'nı seneler oldu okuyalı. Ancak o zamanlar not alma alışkanlığını henüz edinmemiştim. Bu sebeple hem tekrar okuyup tazelemek ve tazelenmek:) hem de not almak istedim. 


Nazım Hikmet paylaşımlarım için:

Piraye'ye Mektuplar - Nazım Hikmet

Çizgilerle Nazım Hikmet - Müjdat Gezen / Savaş Dinçel

Ferhad ile Şirin- Nazım Hikmet 

Nazım'la Son Söyleşimiz - Vera Tulyakova Hikmet



Hemen hemen tüm şiirlerini okudum. Ama şiir kitaplarını çok eski yıllarda okuduğum için blogumda hala paylaşamadıklarım arasında kaldılar. 
Edward Tims, Saime Göksü 'Romantik Komünist' kitabı da yıllar önce okuyup paylaşamadıklarımdan...


Okuma halleri fotoğraflarıma bakmak isterseniz:


MEMLEKETİMDEN İNSAN MANZARALARI
Yazarı: Nazım HİKMET
Türü: Şiir
Yayın Hakları: Yapı Kredi Yayınları
-    1. Baskı: İstanbul, Ocak 2012    2. Baskı: İstanbul, Eylül 2013
Kapak Tasarımı: Nahide Dikel
-   537 sayfa


 Kitaptan Alıntılar;

        * Kadıköylüdür diye yazdı gazeteler
         İstanbul kızlarının en güzelleri.

        * Paranın tuncu.
         İnsanın piçi.
         Hepsi mi ama
                   iyisi de var.

        * Ağzında dişlerinin yarısı yoktu,
                            fakat gülerken öyle çocuktu ki
                                               çirkin değildi ağzı.

        * Fakat bu kalın dudaklı ağız
         korkunç bir küfrü saklayabilir içinde.

        * kaybolmuş bir dünya geçiyordu
                                      bir insan yüreğinden.

        * Söyleyecek ne kadar güzel sözlerim vardı insanlara
         bana hiçbirini söyletmediler.
         Hep aynı bokun soyudur en kötünüz, en iyiniz.

        * İnsanoğlu güle benzer
                   bir dakkada soluverir.

        * saçlarının içinde elim,
         şarkısı avucumda.
         Sen altı yüz kilometre uzak
                                     ve başucumda...

        * Her millet layık olduğunun içinde çırpınır.

        * Yanı başımda durduğu halde
         yüzüme çok uzaklardan bakıyor,
         insanın yüzüne nasıl bakıyorsa ölüler.

        * ve bir daha hiçbir şeye şaşmamak üzere
         hayretini oracıkta
         eski bir diş fırçası gibi bıraktı.

        * Yüreğim bir senfoni cennetidir
                                      orkestram ağzım...

        * Ama şimdi hiçbir şeye gülmek gelmiyor içinden,
         benim de öyle.    
         Bazan ayıp sayıyor gülmeyi insan.
         Bugün 1941 yılı 27 Haziran.
         Refah Faciası: Refah Faciası, Birleşik Krallık'a sipariş edilmiş olan denizaltıları ve uçak filosunu teslim almakla görevli olan personeli taşıyan "Refah" şilebinin 23 Haziran 1941tarihinde batırılması olayı.
Türkiye, II. Dünya Savaşı'ndan önce Birleşik Krallık'a gemi siparişi vermiş ancak savaşın başlamasıyla teslimat gecikmişti. Türk-Alman Saldırmazlık Paktı'nın gündeme gelmesi İngiltere'nin gemileri teslim etmesini hızlandırdı.
Bunun üzerine Türkiye, gemileri teslim alacak personeli Birleşik Krallık'a göndermeye karar verdi. Heyet önce deniz yoluyla Mısır'a oradan da hava yolu ile Birleşik Krallık'a geçecekti. Mısır'a giden askerî personelin ve sivillerin olduğu "Refah" gemisi Kıbrıs dolaylarında kimliği belirsiz bir denizaltı tarafından batırıldı; 168 kişi öldü, 32 kişi kurtuldu.
TBMM'de soruşturma başlatıldı ve Refah gemisinin Vichy Fransası'na ait bir denizaltı tarafından yanlışlıkla torpillendiği ortaya çıktı. Fransa'dan gizli pazarlık sonucu iki savaş gemisi alındı.

        * ... basma gibi soldu gözlerinin mavisi

        * Diyorlar ki, harbi Hitler çıkardı.
         Peki, Hitler'i kim çıkarmış?
         Alaman bankaları ve tröstleri kendilerini tehlikede görmeseydiler
         ve desteklemeseydiler komünistlere karşı kavgalarında       
                                      İngiliz, Fransız, Amerikan
                                               ortakları tarafından.
        
         ve hep beraber
                   Nazileri tutup yükseltmeseydiler...


  ^-^ KEDİLER ^-^

        * Bir çocuk için, bir de kediler için,
         ha mapushane ha cenneti ala...

        * Bak bende tarla dilediğin kadar
         ama burnunu öpecek kedim yok.

        * Bir kedi geçti Halim Ağanın bacakları arasından
                            uzun tüyleri tutuşmuş
                                      kıpkızıl bir kedi.
         Halim Ağa düştü peşine kedinin.
         Kedi kaçar
                   o kovalar,
                            kedi kaçar
                                      o kovalar.
         Geldi çarşı hamamının önüne kadar.
         Kedi içeri girdi.

        * tıpkı kendine benzeyen insanların içinde.
         kediye,
                   kirpiye...

        * Bakımsız, fakat sıhhatli bir kedi yavrusu gibi şirin ve pisti.

        * Bütün memeli hayvanlar gibi...
                   İnekler, kedileri, köpekler gibi.

        * Cemilanım'ın kedisi...

        * ... sarı kedi gözlerini tavana dikerek...


- Yazım-Basım Hataları -

        * Sf/ 12
         İşsizdır.

        * Sf/ 206
         ortalık duruldukta yıllarca sonra...

        * Sf/ 378
         İsmet Hanm...
                           
                                                                  Temmuz 2016


Yazar Hakkında Bilgi=  Nâzım Hikmet Ran (d. 15 Ocak 1902[1] – ö. 3 Haziran 1963), ya da kısaca Nâzım Hikmet, Türk şair, oyun yazarı, romancı ve anı yazarı. "Romantik komünist" ve "romantik devrimci" olarak tanımlanır. Siyasi düşünceleri yüzünden defalarca tutuklanmış ve yetişkin yaşamının büyük bölümünü hapiste ya da sürgünde geçirmiştir. Şiirleri elliden fazla dile çevrilmiş ve eserleri birçok ödül almıştır.
Yasaklı olduğu yıllarda Orhan Selim, Ahmet Oğuz, Mümtaz Osman ve Ercüment Er adlarını da kullanmıştır. İt Ürür Kervan Yürür kitabı Orhan Selim imzasıyla çıkmıştır. Türkiye'de serbest nazımın ilk uygulayıcısı ve çağdaş Türk şiirinin en önemli isimlerindendir. Uluslararası bir üne ulaşmıştır ve dünyada 20. yüzyılın en gözde şairleri arasında gösterilmektedir. Şiirleri yasaklanan ve yaşamı boyunca yazdıkları yüzünden 11 ayrı davadan yargılanan Nazım Hikmet, İstanbul, Ankara, Çankırı ve Bursa cezaevlerinde 12 yılı aşkın süre yattı. 1951 yılında Türk vatandaşlığından çıkarıldı; ölümünden 46 yıl sonra, 5 Ocak 2009 tarihli Bakanlar Kurulu kararı ile bu işlem iptal edildi. Mezarı Moskova'da bulunmaktadır.


Kitap Hakkında Bilgi=  Memleketimden İnsan Manzaraları, Nâzım Hikmet’in 1939’da yazmaya başladığı, 1960’ların ikinci yarısında yayımlanabilen şiir kitabıdır.
17 bin mısradan oluşan eser Nâzım Hikmet şiirinin doruğu kabul edilir. Kitap İkinci Meşrutiyet'ten II. Dünya Savaşı’na kadar olan dönemde Anadolu’da yaşamış sıradan insanların öykülerini okuyucuya sunar. Türkiye’nin 1920-1940 yılları arasındaki toplumsal tarihi, Ulusal Bağımsızlık Savaşı’nı da içerecek biçimde verilirken bir yandan da II. Dünya Savaşı’nda Nazizm’in yenilgisi değişik yönleriyle ele alınıp yansıtılır. Düzyazı, şiir, senaryo tekniklerinin iç içe kullanıldığı bir eserdir. Beş ciltten oluşur, beşincisi tamamlanmamıştır.
1938’de Nâzım Hikmet’in cezaevine girmesi ile konulmuş olan eserlerini yayınlama ve okuma yasağı nedeniyle şairin hayatı boyunca yayımlanamayan eser, 1965'te yasağın kalkmasından sonra, oğlu Memet Fuat’ın sahibi olduğu De Yayınevi tarafından 1966-1967 yıllarında 5 cilt olarak yayımlanmıştır.
Eser, MEB tarafından 100 Temel Eser Listesine dahil edilmiştir.

Tiyatro

Eserin birinci bölümü Nâzım Hikmet’in doğumunun 100.yıl olan2002’de Ankara Sanat Tiyatrosu tarafından bir tiyatro oyunu olarak kurgulanarak Rutkay Aziz yönetmenliğinde sahneye konmuştur.
Nâzım Hikmet’in "Memleketimden İnsan Manzaraları"ndan On bir Tablo adlı oyun, bu kitaptan seçilen sahnelerin Nihat Asyalı tarafından tiyatroya uyarlanması sonucu ortaya çıkmış ve 2010 yılında dünya prömiyeri yapılmıştır.


ARKA KAPAK –

Türk şiirinin çizgisini değiştirmişi çok yönlü, evrensel boyutlu bir şair ve yazarın bu basım için yeniden gözden geçirilmiş, kaynak metinler esas alınarak düzeltilmiş "külliyatı"...


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder