27 Mart 2016 Pazar

Okurken Ne Görürüz? -Peter Mendelsund * Bahar Okuma Şenliği 2016

Sevgili Pinuccia'nın düzenlediği 'Bahar Okuma Şenliği' okuma listeme buradan ulaşabilirsiniz.

Listenin 20. sırası: Şimdiye kadar hiç okumadığınız yabancı erkek yazardan bir kitap.



Aslında listemde minik bir değişiklik yapmak zorunda kaldım. Çünkü bir kafa karışıklığı sonucu 13. kategoriyi yanlış algıladım. Türkiye'de basılı tek kitabı olan bir yazardan diye anladığımdan önce bu kitabı 13. kategoriye yerleştirmiştim. Sonra fark ettim ki ben kategoriyi yanlış anlamışım:)) Peter Mendelsund'un yurt dışında basılmış 'Cover' isimli bir kitabı daha olduğu için 20. sıraya kaydırdım. 
Listenin 20. sırası için seçtiğim 'Alakarga' kitabını da 'Kısa Kitaplar Festivali' dahilinde okuyacağım:))



Kitabı ilk gördüğümde isminden, minikliğinden ve içeriğinden çok etkilenmiştim. Okuyunca da çok sevdim.



Okuma halleri fotoğraflarıma bakmak isterseniz:

Okuma Halleri, Fotoğraflarla - Okurken Ne Görürüz? - Peter Mendelsund





OKURKEN NE GÖRÜRÜZ?
Yazarı: Peter MENDELSUND
Orijinal Adı: What We See When We Read Vintage Books, 2014
Türü: Resimli Bir Fenomoloji
Yayın Hakları: Metis Yayınları
www.metiskitap.com
-   İlk Basım: Kasım 2015
Kapak Tasarımı: Peter Mendelsund
Çeviren: Özde Duygu Gürkan

-   450 sayfa


 Kitaptan Alıntılar;

        * Hayal gücümüze davetiye çıkaran tam da metnin açılığa kavuşturmadığı şeylerdir. Dolayısıyla kendime soruyorum: Hayal gücümüzün en çok çalıştığı ya da en canlı hayal ettiğimiz kısımlar yazarın en muğlak veya ketum olduğu yerler mi?

        * Bence okurken görmekten ziyade duyarız.

        * Emma Bovary'nin göz rengi, Flaubert'in romanı Madam Bovary boyunca (meşhur bir şekilde) değişip durur. Mavi, kahverengi, simsiyah... bunun bir önemi var mı?
         Varmış gibi görünmüyor.

        * Gözleri mavi: masumiyet ve dürüstlük. Gözleri siyah: tutku ve derinlik. Gözleri yeşil: vahşilik ve kıskançlık. Gözleri kahverengi: güvenilirlik ve sağduyu.

        * ... elimdeki kitaba döndüğümde, sanki kitap bir aynaymış gibi, içeri doğru bakıyormuş hissine kapılırım.

        * İnsan gözleriyle görmez, zihniyle görür. / Oliver Sacks

        * Kelimeler oklar gibidir - kendileri bir şeydir ve ayrıca bir şeyi işaret ederler.

        * Proust'un, okuma deneyimini 'gözlerin hummalı kariyeri' olarak betimlediği...
         Alıntı şöyle biter: '... ve ... onları sessizce takip eden kendi sesim.'

        * Hayal gücünün 'içsel bir göz' olduğunu söyleyebiliriz.

        * Kafka Dönüşüm'ün yayıncısına, kapak tasarımcısı kitabın kapağına Ungeziefer'inin (böcek) benzerini koymaya yeltenir korkusuyla şöyle yazmıştı:
         'O olmasın, lütfen o olmasın! Böceğin kendisi tarif edilmemeli. Uzaktan bile gösterilmemeli.'


 ^-^ KEDİLER ^-^

        * ... ayaklarının dibinde kendisini takip eden yeşil gözlü kedisiyle birlikte yavaşça gelirken duvarın üzerinde parlıyor.

        * Bütün kediler yeşil gözlüdür...

        * Kedinin mumla aydınlanan gözleri ve bu gözlerin özgüllüğü...
                                     
                                                                                     MART 2016


Yazar Hakkında Bilgi=  Peter Mendelsund, Amerikalı kitap tasarımcısı, yazar. Cambridge, Massachusetts'te doğdu ve büyüdü. Columbia Üniversitesi'nde felsefe ve edebiyat öğrenimi gören Mendelsund bir süre konser piyanistliği yaptıktan sonra kariyer değişikliğine giderek kitap tasarımcılığına yöneldi. Kısa zamanda dikkat çekici kapak tasarımlarıyla ünlendi ve çalışmalarını Cover (Kapak, 2014) adlı kitapta bir araya getirdi. Halen çeşitli yayınevlerinin sanat yönetmenliğini yapan Mendelsund, eşi ve iki kızıyla birlikte Manhattan'da yaşıyor.


ARKA KAPAK –

Edebi eserlerdeki betimlemeleri okuduğumuzda zihnimizde ne canlanır? Yazarın hayal ettikleriyle bizim hayal ettiklerimiz örtüşür mü, yoksa tamamen kendimize özgü karakterler/mekânlar mı yaratırız? Betimlemeler hiçbir zaman eksiksiz değildir, mutlaka atlanan detaylar kalır. Bu boşlukları nasıl doldururuz? Dahası, betimlemeler bazen peyderpey gelir; sözgelimi bir karakterin boyuna posuna dair bilgi edindikten yirmi sayfa sonra öğreniriz göz rengini ve biçimini. Peki o arada gözlere ne olur? Karakterimiz gözsüz mü idare eder?

Aslen kitap tasarımcısı ve aynı zamanda sıkı bir edebiyat okuru olan Peter Mendelsund, yönelttiği bu ve benzeri sorularla, okurken zihnimizde olup bitenleri daha detaylı düşünmeye çağırıyor bizi. Okuduklarımızın zihnimizde nasıl işlendiğini, görselliğin bu süreçte nasıl bir rol oynadığını irdeliyor. Bunu yaparken de hem Batı edebiyatının önemli eserlerinden hem de esprili ve yaratıcı görsellerden faydalanıyor.

Okumakla zihinde canlandırmak arasındaki incelikli ilişkiyi son derece özgün bir şekilde ele alan bu kitap, okuma deneyiminin kendisinin de en az okunan eserler kadar ilgi çekici ve üzerinde düşünmeye değer olduğunu gösteriyor bizlere. 


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder