31 Mart 2016 Perşembe

Reklamı Atla - Seray Şahiner * Bahar Okuma Şenliği 2016

Sevgili Pinuccia'nın düzenlediği 'Bahar Okuma Şenliği' okuma listeme buradan ulaşabilirsiniz.

Listenin 22. sırası: Kendinizin belirleyeceği bir temaya uyan dört kitap...
♥ Daha önce kitaplarını okuyup sevdiğim yazarlardan kitaplar ♥


Yazarın 'Antabus' isimli kitabını okuduktan sonra basılmış tüm kitaplarını okumak isteği uyanmıştı içimde.
'Antabus' oldukça etkileyici bir romandı. Paylaşımıma buradan ulaşabilirsiniz.

'Reklamı Atla' 2013-2015 yılları arasında gazete, dergi ve diğer mecralarda yazılmış yazılarından oluşuyor. İnandığı doğruları ve fikirlerini cesurca dile getirmesinden de yazı dili kadar etkilendim. Sırada diğer kitaplarını alıp okumak var...



Okuma halleri fotoğraflarıma bakmak isterseniz:
Okuma Halleri, Fotoğraflarla - Reklamı Atla/ Seray Şahiner


REKLAMI ATLA
Yazarı: Seray ŞAHİNER
Türü: Deneme
Yayın Hakları: Can Yayınları
-   1. basım: Ocak 2016, İstanbul
Kapak Tasarımı: Utku Lomlu / Lom Tasarım (www.lom.com.tr)
-   215 sayfa


 Kitaptan Alıntılar;

       * İstanbul'da, Notre Dame de Sion Lisesi'nde okuyan öğrenciler, çıkardıkları Tavuskuşu adlı fanzinin bir sayısını Özgecan Aslan'ın öldürülmesi üzerine, kadın cinayetleri ve tecavüz meselesine ayırdı. Fanzindeki metinlerde penis, vajina kelimeleri geçiyor. Bunun üzerine okul yönetimi, öğrencilerin edebiyat öğretmeni Melike Koçak'ın işine son verdi.

        * Yeşilçam sinemasında başarı hikayesi diye anlatılanlar asimilasyon hikayeleriydi. Çingene kızı esas kadın olacaksa, önce Çingeneliğinden arınmalı, şivesini değiştirip adap dersi alarak 'gerçek bir hanımefendi' olmalıydı. Ermeniler Yeşilçam'da esas kızı sahneye hazırlayan, yani Çingene'yi asimile eden zarafet hocası madam olabiliyordu en azla. Çingene'nin Çingeneliğinin Ermeni'ye kırdırtıldığı filmlerle büyüdük.

        * Hem erkekler kadınlara çiçek muamelesi yapıyor bir kere. Kadınlar çiçektir. Çiçekler toprağa düşebilir.

        * Şakran Cezaevi'nden gelen başka bir haberle sarsıldık: Üç kız çocuğu hamile oldukları 'için' tek kişilik hücrelere kapatılmış. Doktor kontrolü yapılmıyor. Ağrıları sancıları olduğunda da doktora götürülmüyorlar. Cezaevi görevlileri; devletin mazotunu bir kişi için harcayamıyoruz, diyormuş.

        * Sadri Alışık Avare filminde kaldırıma oturup bir sokak köpeğiyle dertleştiği sahne ortaya koyar...
         Bu esnada yoldan geçen bir adam, köpeğe tekme arar, Sadri Alışık, adama köpekten özür dilettirir. 'Sokak köpeklerine selam vermek, adam olmaya çeyrek var demektir,' diyen jön...

        * Bir kere olsun yürürken başa konan başa konan kitapları okurken görmüyoruz o başrol kızları...

        * Ahmet Kaya, Aynalar belgeselinde anlatıyor:
         Öyle bir bunaldığım andı ki hiç unutamıyorum. Fındıkzade'den döndüm Kocamustafapaşa'ya doğru geleceğim. Bir düğün salonunun önünde geçtim... Girdim içeri. Yahu ne biçim oynuyor insanlar içerde. Ama inanılmaz bir şekilde. Göbekler atıyor insanlar. E şeyin tabii hesabını yapıyorum, nasıl olacak bu işler? Şimdi devrimci olduk ya artık geri dönmek de yok. Attım kendimi insanların ortasına, nasıl oynuyorum biliyor musun? Acayip... Ama geleni atıyorum böyle. Göbekler atıyorum, ters dönüyorum, düz dönüyorum. İnsanlar nerden geldi bu adam diye bakıyorlar. İyice böyle oynadım oynadım oynadım dışarı çıktım...
       
        * Sırf Taksim'de Tanzimat'tan 2011'e kadar 250 tiyatro salonu kapanmış...
  başlamıştı...

        * Gezi Direnişi'nde yediği gaz sonucu kanser olup mayıs ayında ölen Mehmet İstif...

        * Ali Ekber Çiçek'e bir solist demiş ki, 'Sabahları sesim kötü oluyor ama bir yumurta içsem düzelir.' Ali Ekber Çiçek de demiş ki, 'Yumurtayla ses güzel olsaydı tavuğun götü bülbül olurdu.'

        * Ali İsmail Korkmaz'ın delil olabilecek kafatası kemiğini 'tıbbi atık' diye çöpe atanlar da yargılansın derken, soruşturmayı F tipi cezaevinde boncuktan Ali İsmail Korkmaz portresi yapana açtılar...

        * Bülent Ortaçgil şarkısı: 'Eylül Akşamı'. Bostancı dolmuş kuyruğunda sen başta ben en sonda öylece beklemişizdir. Belki benim kağıt param bir şekilde döne dolaşa senin cebine girmiştir.

        * Ölenlerin üzerine gazete kağıdı örtülmesi boşuna değil. Bazı gazeteler ölümlerin üstünü örtmek için basılıyor.

        * Süleyman Demirel- Denizlerin idamını onaylaması...
         Denizler henüz yakalanmamışken verilen vur emri... Denizlerin idamı oylanırken iki elini birden kaldırışı, dönüp herkes oy veriyor mu diye bakarak grubu üstünde baskı oluşturması, ölüm için kalkan elinden yıvık yıvık gülüşü... Kanlı 1 Mayıs'ta başbakandı...
         Onun zamanında gözaltında kaybedilen 360 kişi... Cumartesi Anneleri'ne, 'Kayıplar cebimde mi ki çıkarıp vereyim,' deyişi...


^-^ KEDİLER^-^

        * ... eşofmanımın paçasına kedi sıçmış.

        * ... kedilerin başını okşayarak...

        * Alt komşum kapıya dayandı; kedim miyavlıyormuş...

  
- Yazım-Basım Hatası -

        * Sf/ 159
         Tututksuz...

                                                                           MART 2016


Yazar Hakkında Bilgi=   Seray Şahiner (d. 1984Bursa), Türk öykü yazarı.
1984 yılında Bursa’da doğdu, İstanbul’da büyüdü. İlköğrenimini Oruçgazi İlköğretim Okulu’nda, ortaöğrenimini Pertevniyal Lisesi’nde tamamladı. 2007 yılında İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi, Gazetecilik Bölümü’nden mezun oldu. 2011’de Marmara Üniversitesi Radyo Televizyon ve Sinema Bölümü’nden, Sinema Anabilim Dalı’nda yüksek lisans derecesi aldı. 'Aylık Paldır Kültür Dergisi Hayvan’da ve Birgün Gazetesi’nde çalıştı. Uzun süre gitar ve resim dersi aldı, izcilik ve dağcılık yaptı. Dönemsel olarak, garsonluk, konfeksiyonda el işçiliği ve makinecilik yaptı. 2006 yılında Varlık Dergisi’nin düzenlediği Yaşar Nabi Nayır Gençlik Ödülleri’nde, "Gelin Başı" isimli öykü dosyası "Dikkate Değer" bulundu. 2007 yılında "Gelin Başı" isimli kitabı Can Yayınları’nca yayımlandı. Sırrı Süreyya Önder’e senaryo asistanlığı yaptı. 2008’de İstanbul Büyük Şehir Belediyesi Şehir Tiyatroları’nda sahnelenen “Yedi Tepeli Aşk” oyununda, "Gelin Başı" kitabında yer alan üç öyküsü sahnelendi. 2010-2011 sezonunda "Gelin Başı"ndaki öykülerden uyarlanan "İadesiz Taahhütsüz" adlı oyun, Tiyatro Boyalıkuş tarafından sahnelendi. 2011’de ikinci öykü kitabı “Hanımların Dikkatine” Can Yayınları’nca yayımlandı.
https://tr.wikipedia.org/wiki/Seray_%C5%9Eahiner


 ARKA KAPAK –

Gelin Başı, Hanımların Dikkatine, Antabus gibi ilgiyle okunan kitapların yazarı Seray Şahiner, bir süreden beri BirGün gazetesi, OT dergisi gibi süreli yayınlarda yazdığı yazılarla dikkati çekiyor. Şahiner'in yazılarında ülkenin politik gündemi yok yalnızca; İstanbul'un kimi kenar mahallelerinin günlük yaşamına ilişkin anekdotlar, muhalif kadın ve gençlerin yaşamlarından kesitler, dert paylaşmalar, artık yavaş yavaş "nostalji"ye dönüşen eski sinemamıza, müziğimize hatırlı bakışlar, portreler, güncel hırgürle ilgili muzip, ironik görüşler, değerlendirmeler… Kırıp dökmeden, hak yemeden, başkasını aşağılamaya kalkışmadan nasıl tavır alınacağını gösteren yazılar.

Yaşadığımız hızlı sosyal ve politik gelişmelerin arasında, kelimenin tam anlamıyla "olaylara sokaktan bakan" bir aktivistin mizahi, muhalif yazılarını göreceksiniz bu kitapta. Koltuğa falan oturmayın, karton bardaklı çayınızı alın, bir duvara omzunuzu yaslayın, ayakta okuyun Reklamı Atla'yı. 


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder