8 Ocak 2017 Pazar

Büyücüye Mektuplar - Muzaffer Oruçoğlu

Diren Kitapçı ziyaretimde ikinci el kitapları incelerken dikkatimi çeken bir kitap oldu 'Büyücüye Mektuplar'.
Aslında kitapta altı çizilesi diye nitelediğimiz gayet hoş cümleler ve fikirler var. Ancak neden bilmiyorum okurken bir akıcılık ve bütünlük hissedemedim. 
Bazı cümleler ise biraz zorlama geldi. Mesela: 'İçinde kaynayan mağmayı evcilleştirmenin, yaratıcılık alanına kanalize etmenin bir yolu yok mu?', gibi...
'Kitaptan Alıntılar' bölümüne göz attığınızda göreceğiniz gibi aslında kitabın barındırdığı bir şiirselliğin de olduğunu belirteyim:)


Okuma halleri fotoğraflarıma bakmak isterseniz:

Okuma Halleri, Fotoğraflarla - Büyücüye Mektuplar / Muzaffer Oruçoğlu





BÜYÜCÜYE MEKTUPLAR
Yazarı: Muzaffer ORUÇOĞLU
Türü: Deneme - Mektup
Yayın Hakları: Babek Yayın
-   1. Basım: Temmuz 2006
Kapak Resmi: Muzaffer Oruçoğlu
-   157 sayfa


 Kitaptan Alıntılar;

        * Her insan bir felsefedir.

        * Saçlarımın uçlarından öp beni.

        * Dıştan değil, içten gülümseyen bir insan olduğumu anlarlar belki.

        * Günümüz insanına değil de, dört bin yıl öncesinin bir Sümer kadınına, ya da o dönemin bir tapınak rahibesine sormak lazım aşkın ne olduğunu.

        * 2500 yıl önce Konfüçyüs, bir ülkenin doğru yönetilip yönetilmediğini, ahlak açısından yücelip yücelmediğini anlamak için, o ülke müziğinin düzeyine akmak gerektiğini söylüyordu.

        * İçim şehla.

        * Karanlıktan korkmayacaksın. Karanlık, görünen her şeyin uyuma hakkıdır.

        * Fakir Baykurt bana, kocakarı sohbetlerini çok dinlediğini, onların sohbetlerindeki ilginç hikayeleri, orijinal sözcükleri, deyimleri, atasözlerini, tekerlemeleri, bedduaları vs. titizlikle not ettiğini, eserlerini böylesi bir kaynakla beslediğini, Türk Dil Kurumu'nun sözlüğüne 600 sözcük kazandırdığını anlatmıştı.

        * Dipsiz bir karanlığı andırıyorsun. Ben bu kadında bir şeyi yitirirsem bulamam...

        * En uzun süre kullandığın aynayı gönder bana.

        * Sürekli para kazandığı için kendisini kazanamayan bir tanıdık...


^-^ KEDİLER ^-^

        * ... kapkara ve dişi bir kedinin gözleri gibi...


- Yazım-Basım Hataları -

        * Sf/ 9
         ... küyüphane kapalıydı.

        * Sf/ 19
         ...büyük sorunum

        * Sf/ 43
         ... ne kaazandırdın...

        * Sf/ 120
         ... ikinci cildtini...

        * Sf/ 136
         Açılış günü, isviçreli...

                                                                           Aralık 2016


Yazar Hakkında Bilgi=  Muzaffer Oruçoğlu (d. 18 Mart 1947), 68 Kuşağı önderlerinden yazar, şair, besteci ve ressam.
18 Mart 1947'de Kars'ın Büyük Zavot (Boğatepe) köyünde doğdu. Köyünde ilkokul olmadığı için ilkokulun ilk üç yılını komşu köyün (Küçük Zavot) okulunda, bir yılını kendi köyünde, son yılını da Kars'ta okudu. Kars Orta Okulu'nu bitirdikten sonra, Öğretmen okulu sınavlarını kazanarak Rize Öğretmen Okulu'na, iki yıl sonra da İstanbul Çapa Yüksek Öğretmen Okulu'na gitti. Bu yatılı okulun hazırlık lisesini bitirerek Fen Fakültesi matematik astronomi bölümüne girdi.
1969, 1970 ve 1973'de İstanbul'da yakalandı ve ömürboyu hapse mahkûm edildi. Günlerini şiir ve roman yazarak geçirdi. Türkiye Komünist Partisi/Marksist-Leninist adlı örgütün kurucusu olmaktan ve değişik zamanlardaki silahlı eylemlerinden dolayı 13 yıl 4 ay hapiste kaldıktan sonra askere gönderildi. Askerden 40 gün sonra, Mayıs 1986’da Yunanistan'a kaçtı. Fransa'da iltica etti. Yeniden roman yazmaya ve resim yapmaya başladı. Çeşitli dergilerde ve çeşitli konularda makaleleri yayınlandı.
1988'de evlenerek Avustralya’ya yerleşti. Bu kıtada ilkin iki yıllık resim ve heykel kolejini (Northern Melbourne Institute of TAFE, Greensborough) bitirdi. Daha sonra Royal Melbourne Teknoloji Enstitüsü'ne bağlı kamu sanatı bölümünde üç yıl resim ve heykel eğitimi yaptı.
Şimdiye kadar toplam altı ülkede 40'tan fazla kişisel resim sergisi açtı. 13'ü roman, 7'si şiir, 2'si masal olmak üzere 28 kitabı yayımlandı. Halen roman yazmakla meşgul olmakta, Devrimci Demokrasi gazeteside köşe yazarlığı yapmakta ve Avustralya'da yaşamaktadır.
Tohum en bilinen ve en gözde romanıdır. Romandaki "Azeroğlu" karakteriyle kendini anlatmıştır.
https://tr.wikipedia.org/wiki/Muzaffer_Oru%C3%A7o%C4%9Flu


ARKA KAPAK –

Dipsiz bir karanlığı andırıyorsun. “Ben bu kadında bir şeyi yitirirsem bulamam”, düşüncesi bana ilginç ve çekici geliyor. Gemlenemezliğin, vahşiliğin çekiyor beni. Sende yitirdiğim ve yitireceğim her şeyin dönüp dolaşıp, eninde sonunda bana katılacağı inancı var bende. Saflığın, mahkumluğun çekiyor beni. Bende olmayan ve bana bir türlü yaklaşamayan özelliklerin çekiyor beni. İç çatışmaların, soruların, saldırıların, yarattığın eserler karşısındaki hayranlığın ve arayışını yitiren o ürpertici yalnızlığın çekiyor beni.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder