23 Ocak 2017 Pazartesi

Yaşama Uğraşı - Cesare Pavese

Diren Kitapçı'dan bu kitapla karşılaştığımda çok mutlu olmuştum. Çünkü uzun zamandır alınacaklar listemde olan bir kitaptı. 1973 ilk baskısını bulunca da kendimi çok şanslı hissettim:)


Kitap Cesare Pavese'nin günlüklerinden oluşuyor.
Pavese, yaşamı boyunca intihar eğilimi olan ve zaten sonunda da intihar fikrini eyleme geçirmiş bir yazar, şair.
Günlüklerini okurken, ölümü ve intiharı ne denli düşündüğüne şahit oluyorsunuz. 
Biraz karamsar, biraz bazı yerlerde kendini tekrar eden notlar... Açıkçası başlarda heyecanla okurken bir yerden sonra okuma hızım düştü ve bir yerde tıkandı. Kitabı yarısında diyebileceğim bir sayfada bıraktım. Okuduğum kadarıyla oldukça iyi notlar aldım ama dediğim gibi bir yerden sonra devam edemedim... Belki bir süre sonra kaldığım yerden okumaya başlarım.


Okuma halleri fotoğraflarıma bakmak isterseniz:

Okuma Halleri, Fotoğraflarla - Yaşama Uğraşı / Cesare Pavese




YAŞAMA UĞRAŞI
Casere Pavese'nin Günlüğü
Yazarı: Cesare PAVESE
Orijinal Adı: İl mestiere di vivere, 1952
Türü: Günlük
Yayın Hakları: E Yayınları
-   Birinci Baskı Şubat 1973
Çeviri: Cevat Çapan
-   345 sayfa


 Kitaptan Alıntılar;

        * Ben hiçbir zaman dünyayı umursamadan hayatın tadını çıkarabilen rahat bir insan olamadım.

        * Bu sayfalarda hayatın kendisi değil, sahnelenişi var.

        * Senden çıkarı olmadan hiç kimse kendini sana adamaz.

        * Yaşlanmaktan daha acı bir şey var: çocuk kalmak.

        * Yaşama sanatı, yalanlara inanmayı bilme sanatıdır.

        * Neden kıskanmalı? Benim onda gördüğümü o adam görmüyor ki. Belki de hiçbir şey görmüyor.

        * Dayan, Pavese, dayan... Hiç değilse bir iyi yanı var bu işin. Kimse zarar görmüyor senin yıkılıp gitmenden.

        * Açık konuşalım. Cesare Pavese karşına çıksa, seninle konuşsa, seninle dostluk kurmaya kalksa, onu çekilmez bir insan bulmayacağından emin misin?
        
        * Kendimi yalnız bırakmamak için bütün gece aynanın karşısında oturdum.

        * Bir dikey tipler vardır: bunlar her şeyi sırayla yaparlar, bir kişiden ya da bir şeyden öbürüne geçerken bir öncekini bırakırlar, kendilerini yeni bir sevgiliye adadıkları zaman, bir eski sevgilinin gelip onları kışkırtmasına sinirlenirler. Bunlar romantiktir, hiç büyümezler. Bir de yatay tipler vardır: bunlar oldukça geniş bir değerler dünyasından yaşantı zenginleştirirler, eski tanıdıklarından vazgeçmeden yeni insanlarla ve şeylerle ilgilenmesini bilirler, serinkanlılıklarının, köklü inançlarının yardımıyla birbirinden oldukça değişik tutkuları denetleyecek ve yola getirecek gücü bulurlar. Böyle insanlar da klasiktir.

        * İntihar ve ölüm üzerine günlük notları-
         - (Bu kısım Önsöz'den- Lisedeyken tek yakın arkadaşı Boraldi'nin mutsuz bir aşk serüveninden  sonra intihar etmesi...)

        - 10 Nisan 1936
         ... içimde duyduğum intihar dürtüsünü.
        
         - 24 Nisan 1936
         İntihardan söz etmiyorum. Bizim gibi insanlar - hayatı seveni beklenmedik şeylerin, insan ilişkilerinin tadını çıkaranlar - bir dikkatsizliğin dışında, işi intihara kadar vardırmazlar pek. Hem sonra intihar, ilginç yontular yaratan, ama bizimle ilgisi olmayan o masalsı yiğitlik davranışlarından, destanlardaki gibi Alınyazısı karşısında İnsanın yüceliğini gösteren eylemlerden biridir.
        
         Şu noktayı iyi düşün: intihari şimdilerde, sadece bir gözden kaybolma yoludur. Ürkekçe, sessizce yapılır ve tam bir başarısızlığa uğrar. Artık bir eylem değil sadece bir boyun eğmedir.
        
         Bir çıkar yol olarak intihar yerine, bir sanat eserinin aracılığı ile fırtınayı çılgınca yaşamak ve baskı altındaki duygulardan böylece kurtulmak diye bir şey olamaz. Bunun ne kadar doğru olduğunu, kendini gerçekten başına gelen bir felaket yüzünden öldüren sanatçıların genellikle sıradan şairler, duygu taşkınlıklarında içlerini kemiren kanserin en ufak bir belirtisini bile duyuramayan gösteriş düşkünleri oluşu da gösterir. Bundan şunu öğrenir insan: uçurumdan kurtulmanın tek yolu onu bakmak, derinliğini ölçmek ve kendini o boşluğa bırakmaktır.

         - 27 Eylül 1937
         Çok çabuk tatmin olan bir erkeğin hiç doğmamış olması bile daha iyidir. İntiharı haklı kılacak bir eksiktir bu.
        
         - 6 Kasım 1937
         İntiharı düşünen bir insan için en kötü şey kendisini öldürmesi değil, bunu düşünüp yapmamasıdır. İntihar düşüncesine - ir alışkanlık haline gelen intihar düşüncesine - yol açan manevi çöküntü kadar aşağılık bir şey yoktur.

         - 8 Ocak 1938
         Bir arabanın altında kalmanın ya da öldürücü bir hastalığa yakalanmanın korkusuyla kendini öldürmeyi düşünmenin hiç de gülünç ve saçma bir yanı yoktur. Acı çekme derecesinin dışında, insanın kendini öldürmek istemesi, ölümünün önemli, bilinçli ve yanlış yorumlanmaması gereken bir eylem sayılmasını istemesidir. Bu yüzden intihar edecek bir kimsenin ezilmek ya da zatüreeden ölmek düşüncesi gibi anlamsız bir şeye katlanamamasını doğal karşılamak gerek. Onun için üşütmemeye ve dönemeçlere dikkat.

         - 16 Ocak 1938
         Bir adamın hayatında değer kazanmak amacıyla o adamı öldürmek düşünülebilir mi? Öyleyse kendi hayatında bir değer sahibi olmak için de insanın kendini öldürmesi düşünülebilir.
         İntiharın güçlüğü şurada: insanın ancak tutkuyu aşarak gerçekleştirebileceği tutkulu bir davranıştır intihar.

         - 19 Ocak 1938
         Yalnızlık acı çekmektir; sevişmek acı çekmek, malını mülkünü çoğaltmak ya da yığınlara karışmak acı çekmek; bütün bunlara son verir ölüm.

         - 5 Şubat 1938
         Kendini öldürmeye karar vermiş bir adamın damarlarından boğazına yönelen bu sağır ve köklü sevinç neden? Ölümle yüz yüze gelindi mi, hala diri oluşumuzun kafaya dank edişinden başka bir şey kalmaz.

         - 25 Şubat 1938
         ... ölümden daha beylik bir şey var mı?
        
         - 10 Mart 1938
         Kendini öldürme konusunda haklı bir gerekçesi olmayan kimse yoktur.

         - 31 Mayıs 1938
         Aslında, senin bugünkü ruhsal durumunun mantıksal sonucu intihardır.

         - 7 Haziran 1938
         Ölüm huzurdur, ama ölüm düşüncesi her türlü huzuru ortadan kaldırır.

         - 13 Ekim 1938
         Doğmadan önce hepimiz ölüydük.

         - 23 Ekim 1938
         ... bir kerre gücüm tükendi mi, huzur içinde ölebilirim.
        
         - 10 Kasım 1938
         İntihar etmek için bir gerekçe.

         - 4 Şubat 1948
         Dinde insan hayatı değil, ölümü düşünür, çünkü hayattaki şeyler onlara sonsuzluk açısından, ölümden öte bir açıdan bakıldığı zamankazanırlar.

         - 28 Ocak 1949
         Farkına varmadan ölümün kıyısına bile gelmiş olabilirsin.


 - Yazım-Basım Hataları -

        * Sf/ 35
         ... kendimi Bir...

        * Sf/ 43
         ... başıboş şiiler yazıyorum...

        * Sf/ 48
         pişmanıım.

        * Sf/ 49
         ... her zemen...

         ... düşünce  ,eylem...

        * Sf/ 57
         Tıpkı,gövdece...

        * Sf/ 61
         ... kendi savacan yaradılışları adına...

        * Sf/ 89
         ... haklı çıakracak...

        * Sf/ 91
         ... budur  .Her...

        * Sf/ 102
         ... değil, cası, eğer ahlak...

                                                        Ocak 2017


Yazar Hakkında Bilgi=  Cesare Pavese (d. 9 Eylül 1908 – ö. 27 Ağustos 1950İtalyan şair, romancı, çevirmen ve eleştirmen.
Cesare Pavese, ailesinin yazları geçirdiği Torino'nun Santa Stefano Belbo köyünde bir memur çocuğu olarak doğdu. Torino Üniversitesi'nde edebiyat okudu. İngiliz ve Amerikan edebiyatlarına ilgi duydu, bitirme tezini Walt Whitman şiirleri üzerine yazdı. Öğrenimini bitirdikten sonra orta öğrenimini tamamladığı eski okulu Liceo d'Azaglio'da edebiyat ve dil dersleri verdi. Bu dönemde İngiliz ve Amerikan yazarları ile ilgili yazıları La Cultura dergisinde yayınlandı. Daha sonra bir arkadaşının kurduğu Einaudi Yayınevi'nde çalışmaya başladı. 1935'te anti-faşist çalışmaları nedeniyle tutuklandı, 1936'da serbest bırakıldı. Brancaleone Hapishanesi'nde geçirdiği bir yıldan esinlenerek Carcera (Hapis) adlı romanını yazdı. 1950'de Yalnız Kadınlar Arasında romanı ile İtalya'nın önemli edebiyat ödüllerinden Strega Ödülü'nü aldı. Edebi kariyerinin doruğunda olmasına rağmen özel hayatı karışıktı. Sonu olmayan aşk ilişkileri onu bunaltmıştı. Ödülü aldıktan sonra Torino'daki bir otel odasında bütün özel kâğıtlarını yok edip, 21 adet uyku hapı alarak intihar etti.
İntiharından önceki gün, “Artık sabahı da kaplıyor acı.” diye kısa bir not düştükten sonra 27 Mayıs'ta günlüğüne şunları yazmıştır:
" ’48-’49′daki mutluluğumun hesabı görüldü. Bu soylu mutluluğun gerisinde şu vardı: Güçsüzlüğüm ve hiçbirşeye bağlanmayışım. Şimdi, kendime göre, girdabın içine girdim; güçsüzlüğümü seyrediyor, onu iliklerimde hissediyorum, beni ezen siyasal sorumluluğu yüklenemiyorum. Bunun tek çözümü var: İntihar. " Cesare Pavese – 27 Mayıs 1950


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder