İşte Handan Gökçek benim için bu duyguları yaşatan bir yazar.
Tanışma kitabım 'Sır Dökümü' şiirsel diliyle beni etkisi altına almıştı. Buradan kitapla ilgili yorumuma ulaşabilirsiniz.
Ah Mana Mu ise her açıdan verimli bir okuma sundu bana. Şuradan kitapla ilgili yorumumu okuyabilirsiniz.
İnsanın ne denli kötü olabildiğine, olabileceğine tarihin her döneminde şahit olduk maalesef.
Tam da bu açıdan, okurken insanın içini acıtan romanın konusunu ve kurgusunu etkileyici ve sarsıcı buldum.
Elenika hüzünlü ve kırılgan bir kitap.
Vicdanı olan, adalet duygusu olan her insanın yüzünü kızartıp utanmasına ve kalbinin acımasına sebep olacak 6-7 Eylül olaylarının insanlar üzerinde oluşturduğu ruhsal ve maddi yıkıntılara da şahit oluyorsunuz kitabı okurken.
ELENİKA
Yazarı: Handan
GÖKÇEK
Türü: Roman
Yayın
Hakları: Yakın Kitabevi
- 1.
Basım: Nisan 2014
Kapak
Tasarımı: Hakan Esmergül
- 167 sayfa
Kitaptan Alıntılar;
* Sol yanağı
çukurlaştı. Gülümsemeye gerek var mıydı? Olsun yine de dursundu dudaklarında.
* İçindeki
ormanda kocaman bir ağaç devrilmişti.
* Nasılsa ev her
zaman geri dönüştür...
* Bir insanı
tanımak için yaşadığı yeri görmenin ne kadar önemli olduğunu düşündü.
* Kim kime
düşmandı, alınan neyin intikamıydı? Farklı olan kime göre kimlerdi? Bir deniz
feneri ve bir hapishane aynı taşlardan yapılmıyor muydu? Bir insan ve bir
hayvan aynı kan ve etten değil miydi?
https://tr.wikipedia.org/wiki/6-7_Eyl%C3%BCl_Olaylar%C4%B1
* İstanbul'a
bomba düşmüş gibiydi. Bütün radyolarda başbakan sıkıyönetim ilan ettiğini
açıklıyor, olayların sebebinin komünistler olduğunu söylüyordu. Sabaha karşı
ise siyasi polis dosyalarından bulunan fişli isimler teker teker evlerinden
alınmaya başlamıştı.
...
Tutuklular arasında Aziz Nesin'in de olduğu... İçlerinden
biri de Kemal Tahir'di.
* Nüfusun yüzde
on beşinden fazlasının gayrimüslim olduğu Beyoğlu'nda iki bin iki yüz doksan üç
yapıya zarar verilmişti. Ayrıca geleneksel olarak yine gayrimüslimlerin
işyerleri ve atölyelerinin bulunduğu Eminönü ise en çok tahribe uğrayan
yerlerden biri olmuştu. Yetmiş üç kilise, bir sinagog, iki manastır, yirmi altı
okul talan edilmişti.
* Evin her köşesi
paramparçaydı. Eşyaların hangi suçu işlemiş olabileceğini düşündü. Üzerinde
Toma oturduğu için mi parçalanmıştı o fıstık yeşili koltuklar, halının üzerinde
adımlarının izi mi kalmıştı da on parçaya bölmüşlerdi o canım el dokumasını?
^-^
KEDİLER ^-^
* ... bir kedinin
karşı evin çitinden atladığını gördü.
* ... caddenin en
işlek yerinde ölen kedi...
* Rüzgara ve
yağmurun sesine karışan keman dallara, bulutlara, çatılara, damlara, ıslak
kedilere bulaştı.
* Siyah kedi
karşı evin çitinden atlarken...
- Yazım-Basım Hataları -
* Handan Gökçek
biyografi-
... Almanya da
yayımlanan...
Çanakkale savaşı...
* Sf/ 50
... tel-
evizyon...
* Sf/ 66
... yapacak?Bu...
* Sf/ 67
... kulaklarında Bu...
* Sf/ 72
... coşmasınarağmen...
* Sf/ 80
... birden bire...
* Sf/ 114
... ne zamandır öyle duruyordu allah bilir.
* Sf/ 127
... zordu Neden...
* Sf/ 128
Bizi bekleyen sürprizler hayatımızın hangi köşe yaşındaydı kim bilir?
* Sf/ 162
Ne giyeceğine bir tülü
karar veremiyordu.
* Sf/ 165
... zon-
klama...
* Sf/ 166
... alış veriş...
Ocak 2017
Yazar Hakkında Bilgi= 1968 doğumlu.
İlk öyküleri, Bahçe, Kum,
Deliler Teknesi, Karakalem, Öykü Teknesi, gibi edebiyat dergilerinde
yayımlandı. Daha sonra Ünlem, Varlık, Adam Öykü, İmge Öyküler, Almanya'da
yayımlanan Arta Zeitschrift für Kunst und Literatur, Psikeart gibi edebiyat
dergilerinde yazdı.
İlk öykü kitabı 'Düş Hırsızı' 2002 yılında Kum Yayınları
tarafından yayımlandı.
İkinci öykü kitabı 'Sır Dökümü' 2008 yılında Ara Yayınları
tarafından yayımlandı.
İlk romanı 'Ah Mana Mu' 2010 yılında Pupa Yayınları
tarafından yayımlandı. Romanın ikinci baskısı yine Pupa Yayınları tarafından
Eylül 2011'de yapıldı.
İlk çocuk romanı 'Gökyüzü Perileri ve Yeryüzü Çocukları'
2012 yılında Yakın Kitabevi Yayınları tarafından yayımlandı.
'Piri Reis' adlı çocuk romanı ise Çizmeli Kedi Yayınları
tarafından 2012 yılında yayımlandı.
Çeşitli senaryo çalışmaları oldu.
Çanakkale Savaşı cephe gerisi uzun metraj sinema
senaryosu...
Kara Fatma'nın yaşam hikayesini senaryolaştırdı.
'Bebek-ler' adlı tiyatro oyunu Tolga Yeter tarafından
2011'de İstanbul'da sahnelendi.
Egeli Haber Gazetesinde bir süre kültür sanat sayfasını
hazırladı. Ege'de Son Söz ve Kamuoyu gazetelerinde köşe yazarlığı yaptı.
Son kitabı Ah Mana Mu İzmir Saint Joseph Lisesi'nin ve on
beş okulun katıldığı okuma günlerinde yılın en iyi romanı ödülünü aldı.
Romanından alınan bir bölüm İlköğretim Vatandaşlık ve Demokrasi kitabında okuma
parçası olarak yer aldı.
ARKA KAPAK –
"Aşk çocuk... Tende mi
hapsolmaktır yoksa kalpte mi? Yoksa her ikisinin esaretinde erimek midir?
Ah nasıl da eklemleniyor kemanının sesi geceye... Tam bitmişken ömrüm, tam Niko'ya ait gidecekken... Kalp büyük bir kazandır, altında ten ateşinin yandığı, bütün duyguların hesapsızca, fütursuzca kaynadığı, kaynadıkça yalnızlık buharının ömrü kapladığı... Bir damla çocuk, o sihrin aşk olması için bir damlaya ihtiyaç vardır. Hiç beklemediğin bir anda o damla o kazana düşer. Yalnızlığın buharı değişir, dönüşür ama özünü kaybetmez. Damla buhar olup uçana kadar... Beni anlamak için zorlama kendini... Yaşamı akışına bırak; çünkü ona hükmedemezsin, durduramazsın, ondan vazgeçemezsin..."
Ah nasıl da eklemleniyor kemanının sesi geceye... Tam bitmişken ömrüm, tam Niko'ya ait gidecekken... Kalp büyük bir kazandır, altında ten ateşinin yandığı, bütün duyguların hesapsızca, fütursuzca kaynadığı, kaynadıkça yalnızlık buharının ömrü kapladığı... Bir damla çocuk, o sihrin aşk olması için bir damlaya ihtiyaç vardır. Hiç beklemediğin bir anda o damla o kazana düşer. Yalnızlığın buharı değişir, dönüşür ama özünü kaybetmez. Damla buhar olup uçana kadar... Beni anlamak için zorlama kendini... Yaşamı akışına bırak; çünkü ona hükmedemezsin, durduramazsın, ondan vazgeçemezsin..."
Defterimden...
Keyifli okumalarınız olsun.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder