19 Ocak 2016 Salı

Fotoğraf Hikayeleri / Ahmet Karcılılar * Eskiden Okuduklarım -30-

Ahmet Karcılılar'ın ilk okuduğum kitabı 'Anonim Kitap'tı. Çok beğenerek okumuş ve burada da paylaşmıştım.
Fotoğraf Hikayeleri'nin de aslında kurgusu ve konusu gayet enteresan. Alıntılardan da anlayabilirsiniz güzel olduğunu. Ancak neden bilmiyorum kitap akmadı, gitmedi ve sonuç olarak 119. sayfaya kadar okuyabildim.
Başka zaman yani doğru zamanda tekrar okuyacağım. 




FOTOĞRAF HİKAYELERİ
Yazarı: Ahmet KARCILILAR
Türü: Roman
Yayın Hakları: İnkılap Kitabevi
www.inkılap.com
-   2005
-   228 sayfa


 Kitaptan Alıntılar;

        * O bir fotoğraf  hikayecisi; zamanını, mekanını, kişilerin ve nesnelerin geçmişlerini bilmediği fotoğrafların hikayelerini yazıyor. Önce fotoğraftaki bütün görünenleri listeliyor. Sonra masanın yanındaki sehpada duran tarayıcıdan geçirip bilgisayardaki özel bir programda büyütüyor ve büyüttüğü her ayrıntıdan elde ettiği yeni fotoğrafların ayrıntılarını listeliyor. Hikayeyi ancak, her büyütmede zenginleşen listedeki sözcüklerle yazabileceğine inanıyor. Bu sözcüklerle fotoğraftaki kokuyu, müziği, havanın sıcaklığını, mekanın görünmeyen tarafını, durağan görünen hareketlerin yönünü, adı okunamayan kapalı bir kitabın içindekileri, kişilerle eşyaların ilişkilerini tanımlayabileceğini düşünüyor. Bu yüzden gözlere, dudaklara, yüzdeki çizgilere ve ellerin duruşuna çok önem veriyor.

        * ... çok bilinen iki arkeoloji ilkesi (Koruyamayacaksan çıkarma, çıkaramıyorsan sakla)...

        * ... eliyle Şırnak'ı gösterip, 'Eski adı Şehr-i Nuh'tur' dedi, söylene söylene önce Şernah, sonra Şırnak olmuş.

        * Savaş fotoğraflarının yarattığı etki, çerçevenin tek nesnesi olan, yüzü acıyla buruşmuş, elinde tüfeğiyle  yere düşmekte olan askerden kaynaklanmaz. Öyle olsaydı, adi sokak çatışmalarında vurulup yere düşen kapkaççı ya da uyuşturucu satıcısı fotoğraflarının da benzer bir etki yaratması gerekirdi. Savaş fotoğrafına bakan kişi bilir ki, bu çerçevede ölen asker gibi o anda birçok asker başka yerlerde ölmektedir. O tek bir çerçevenin içinde, binlerce ölümün fotoğrafı vardır. Buna fotoğraf bilgisinin etkisi denir.

        * En büyük zenginlik kendi kendine yetebilmektir.

        * Vega yıldızına baktığımızda onun ancak yirmi altı yıl, altı ay önceki halini görebiliyoruz.


^-^ KEDİLER ^-^

        * ... aynı evi paylaştığımız kediler...


- Yazım-Basım Hataları -

        * Sf/ 25
         ... büük şirketler...

        * Sf/ 36
         ... daha fazal büyütmesinin...

        * Sf/ 45
         ... halsiz başnıı yana...

                                                                           OCAK 2014


- Yazım-Basım Hataları -

        * Sf/ 25
         ... büük şirketler...

        * Sf/ 36
         ... daha fazal büyütmesinin...

        * Sf/ 45
         ... halsiz başnıı yana...

                                                                           OCAK 2014


Yazar Hakkında Bilgi=  https://tr.wikipedia.org/wiki/Ahmet_Karc%C4%B1l%C4%B1lar
https://twitter.com/akarcililar


ARKA KAPAK –

Artık unutulmuş, belki de hiç anımsanmamış bir meslektir fotoğraf hikayeciliği. Zamanını, mekanını, kişilerinin ve nesnelerinin geçmişlerini bilmediğiniz, ama istediğiniz kadar büyütüp bütün ayrıntılarını görebileceğiniz bir fotoğrafın tam bir hikayesini yazmak, odaları, koridorları ve merdivenleri iç içe geçmiş, çok katlı bir labirenti, içinde dolaşarak tanımlamaya çalışmaktan farksızdır. Fotoğraftaki her ayrıntıdan yeni bir fotoğraf elde eder, sonra yeni fotoğrafın ayrıntılarındaki başka fotoğrafların peşine düşersiniz. Aklınızdan sürekli bir önceki fotoğrafa geri dönüp seçmediğiniz ayrıntıları da bütünüyle görmek, önceki fotoğrafı tümüyle anlamak düşüncesi geçmektedir, fakat seçtiğiniz ayrıntıların sunduğu yeni fotoğraflar geri dönüşünüzü geciktirir hep. Bir gün ilk fotoğrafı anımsamadığınızı fark ettiğinizde kaybolduğunuzu anlar, ama yeni seçimlerinizin cazibesiyle bunu umursamazsınız. Bu yüzden, hikayesini anlatabilen bir fotoğraf hikayecisine rastlanamamıştır şimdiye dek. Onlar, çıkış sandıkları fotoğrafa rastlayana dek kendi fotoğraflarının labirentinde dolaşırlar öylece. Oysa çoğu labirentin çıkışı, girişidir aynı zamanda.


Defterimden...


Keyifli okumalarınız olsun.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder