29 Ocak 2016 Cuma

Edebiyata Övgü - Mario Vargas Llosa, Carlos Fuentes / Kısa Kitap Festivali ♥

Sevgili Pinuccia'nın düzenlediği 'Kısa Kitap Festivali' okuma listeme buradan ulaşabilirsiniz.



Her pazartesi 150 sayfadan az bir kitap seçip okuyoruz.



Okuma halleri fotoğraflarıma bakmak isterseniz:

Okuma Halleri, Fotoğraflarla - Edebiyata Övgü / Mario Vargas Llosa, Carlos Fuentes





EDEBİYATA ÖVGÜ
Yazarı: Mario Vargas LLOSA - Carlos FUENTES
Derleyen: Celal ÜSTER
Orijinal Adı: Mario Vargas Llosa, 'Why Literature?', 2001
Carlos Fuemtes, 'In Oraise of The Novel', 2005
Türü: Eleştiri - Deneme
Yayın Hakları: Notos Kitap
www.notoskitap.com
-   Birinci Basım Mayıs 2014
Çeviri: Celal Üster
-   70 sayfa


 Kitaptan Alıntılar;

        * Edebiyata Övgü adını yakıştırdığım bu kitap, Türkiyeli okurun da iyi tanıdığı iki Latin Amerikalı yazarın, Mario Vargas Llosa ile Carlos Fuentes',n aklından çıkma üç metinden oluşuyor
         'Neden Edebiyat?', Vargas Llosa'nın, 2001 yazında, ABD'nin saygın The New Republic (TNR) dergisinde yayımlanmış bir yazısı.
         Vargas Llosa, edebiyatsız bir dünyanın ortaya çıkarabileceği insanlık portresini betimliyor:
         'Uygarlıktan nasibini almamış, barbarlığın baskın çıktığı, duyarlıktan yoksun, söz fukarası, cehaletin kol gezdiği, salt içgüdüleriyle davranan, tutkuyu ve sevmeyi bilmeyen bu edebiyatsız dünyanın, burada resmetmeye çalıştığım bu karabasanın başlıca özellikleri, insanlığın güç ve iktidarla uzlaşması ve ona boyun eğmesi olurdu.
         ... Edebiyat olmasa da olur bir eğlencelik midir, yoksa zihnin en önemli ve en gerekli uğraşlarından biri olarak, modern ve demokratik bir toplumun yurttaşlarının, özgür bireylerden meydana gelen bir toplumun oluşumu için onsuz edilemez bir etkinlik midir?
         ...
         'Romana Övgü' ise, Carlos Fuentes'in, 2005 Eylülü'nde düzenlenen Berlin Uluslararası Edebiyat Şenliği'nde yaptığı açılış konuşmasının metni.
         ... Carlos Fuentes, bu konuşmasında, 2005'te yayımlanışının 400. yılı kutlanan Don Kişot romanından yola çıkarak edebiyatın, ama özellikle de romanın günümüz dünyasında taşıdığı anlamı, yüklendiği işlevi açıklıyor.
         ...
         ... üçüncü ve son yazı, 'Okumaya ve Kurmacaya Övgü', 2010 yılında Nobel Edebiyat Ödülü'ne değer görülen Vargas Llosa'nın Stockholm'deki ödül töreninde yaptığı konuşmanın tam metni.
         Edebiyatsız bir dünyanın, tutkulardan, ülkülerden ya da başkaldırıdan yoksun bir dünya olacağını...
         '... edebiyatın kurmacaları insan yaşantılarını çoğaltarak, uyuşukluğa kapılmamızı, kendi kendimizi tüketmemizi, teslimiyet bayrağını çekmemizi önlemiştir. Edebiyat olmasaydı, şu yaşadığımız yaşamda hiçbir şey o kurmacaların yalanları kadar tedirginlik katamaz, düşgücümüzü ve isteklerimizi kışkırtamaz, böylece gerçek yaşamın bize hiçbir zaman veremeyeceği büyük serüvenlerin, yüze tutkuların kahramanları olmamızı sağlayamazdı.
Celal Üster

        * Onsuz edilemeyen bir şeydir şiir, ama neden onsuz edilemez bir bilsem... / Sanatın Gerekliliği - Ernst Fischer

        * Edebiyat, soru eksi yanıttır. / Roland Barthes

        'Neden Edebiyat?', Vargas Llosa'nın, 2001 - The New Republic (TNR)
        * ... İspanya Yazarlar Birliği'nin İspanya'da kısa bir süre önce yaptığı bir araştırma, ülke nüfusunun yarısının bugüne kadar tek bir kitap okumamış olduğunu ortaya koydu.

        * Edebiyat, bireylerin, hayatlarının tüm özellikleri içinde, tarihi aşmalarını sağlamıştır; Cervantes, Shakespeare, Dante ve Tolstoy'un okurları olarak, zamanı ve mekanı aşarak birbirimizi tanırız ve kendimizi aynı türün üyeleri olarak duyumsarız.

        * ... Bill Gates'e geleceğim. Bir süre önce Madrid'e gelen ve Microsoft'la ortak bir işe girişmiş olan İspanya Kraliyet Akademisi'ni ziyaret eden Gates, ... Akademi'den ayrılırken düzenlediği basın toplantısında, en büyük amacını ölmeden önce gerçekleştireceğini umduğunu açıkladı. Bu amaç, kağıda ve sonra da kitaplara son vermekti.
         Gates'e bakılırsa, kitaplar tarih sürçmesine uğramış nesnelerdi. Bilgisayar ekranları, bugüne dek yerine getirdiği tüm işlevleriyle kağıdın yerini tutabilirdi.

        * Edebiyat, yazgılarına boyun eğen, yaşadıkları yaşamdan hoşnut olan insanlara hiçbir şey söylemez.

        * 'Borges'vari' dendiği zaman, gerçekliğin usa yatkın düzeninden uzaklaşır, bir düşlemler evrenine gireriz; neredeyse tepeden tırnağa dolambaçlı ve gizemli bir evrendir bu...
         Aklımıza 'Kafka'vari' sözcüğü gelse, modern dünyada onca acı ve haksızlığa yol açmış iktidarın baskı aygıtlarının -otoriter rejimler, tepeden inmeci partiler, hoşgörüsüz kiliseler, boğucu bürokratlar- gözdağı altındaki savunmasız bireyler gibi duyumsarız kendimizi.
         'Kafka'vari'nin yakın akrabası 'Orwell'vari' sıfatı, toplum üyelerinin davranış ve ruhlarını en becerikli, en acımasız ve en katıksız biçimde denetleyen 20. yüzyılın totaliter diktatörlüklerince yaratılmış olan o korkunç acıyı, aşırı anlamsızlık duygusunu dile getirir.

        * Yine de bu kitaplarda anlatılanların en kötü yanı, kan, aşağılama ve kahrolası işkence tutkusu değildir; en kötüsü, bu şiddet ve aşırılığın bize yabancı olmadığını, bunların insanlığın derinlerde yatan bir parçası olduğunu keşfetmemizdir.

         'Okumaya ve Kurmacaya Övgü', 2010 Vargas Llosa

        * Yazmak gibi, okumak da hayatın yetersizliklerine karşı bir protestodur.

                                                                           OCAK 2016


Carlos Fuentes=  1928’de Meksika’nın başkenti México’da doğdu. İlk yapıtlarının ardından, 1962’de Auraadlı uzun öyküsünde gerçeklik ile düşlemi kaynaştırdı. Aynı yıl, Meksika Devrimi’nden sağ çıkmış bir toprak ağasının iç hesaplaşmasını konu alan Artemio Cruz’un Ölümü ile uluslararası üne erişti. Deri Değiştirmek, Yanık Sular, Bizim Toprak, Doğmamış Kristof, Kartal Koltuğu gibi yapıtlarının yanı sıra denemelerinde de, ortak Meksika bilinci, Eskidünya ve Yenidünya arasındaki kültürel etkileşim, ülkesinin kültür mirası, ulusal kimlik gibi konulara psikolojik ve felsefi açılardan yaklaştı. 1970’lerde Meksika’nın Paris büyükelçisi oldu. İspanyol dili edebiyatının en saygın ödülü sayılan Cervantes Ödülü’ne değer görüldü. 2012’de yaşama veda etti.


Mario Vargas LLOSA=  1936’da Peru’nun Arequipa kentinde doğdu. Bir süre Askeri Okul’da okuduktan sonra, 1963’te yayımlanan ilk romanı Kent ve Köpekler’de, bu okulda yeni yetişen çocukların zorbalık ve şiddete dayalı bir ortamda nasıl ayakta kalmaya çalıştığını anlattı. Yine 1960’larda, Yeşil Ev ve Katedralde Konuşma adlı romanlarıyla ününü pekiştirdi. TürkçedeJulia Teyze, Palomino Molero’yu Kim Öldürdü, And Dağlarında Terör, Üveyanneye Övgü, Masalcı, Teke Şenliği, Cennet Başka Yerde, Kelt Rüyası gibi yapıtları da yayımlandı. Yapıtlarında, iktidar yapılarını ve bireyin direnişi ve başkaldırısını ele aldı. Edebiyat eleştirisi alanında da denemeleri ve incelemeleriyle büyük bir etki uyandırdı. 2010’da Nobel Edebiyat Ödülü’ne değer görüldü. Politika yaşamında etkin bir düşünce özgürlüğü ve insan hakları savaşımı verdi. 1990’da Peru devlet başkanlığı seçimlerine katıldı, ama kazanamadı.


Celal Üster=  1947'de İstanbul'da doğdu. İngiliz Erkek Lisesi, Robert Academy ve İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi İngiliz Dili ve Edebiyatı Bölümü'nde öğrenim gördü. 1983'te George Thomson'ın Tarihöncesi Ege adlı kitabın çevirisiyle Azra Erhat Çeviri Ödülü'ne değer görüldü. George Orwell, Juan Rulfo, Jorge Luis Borges, Roald Dahl, Mario Vargas Llosa, John Berger gibi yazarların yapıtlarını, Komünist Manifesto ve Devlet ve Devrim gibi Marksist klasikleri Türkçeye kazandırdı. Uzun yıllardır sürdürdüğü kültür gazeteciliğinin yanı sıra P Sanat Kültür Antik Dergisi'ni ve Can Yayınları'nı yönetti. Şimdilerde Cumhuriyet gazetesinin kültür editörü.


ARKA KAPAK –

Edebiyata Övgü Türkiyeli okurun da iyi tanıdığı iki büyük Latin Amerikalı yazarın, Mario Vargas Llosa ile Carlos Fuentes’in yaratıcı aklından çıkma üç metinden oluşuyor.
Mario Vargas Llosa, 2001 yazında, ABD’nin saygın The New Republic (TNR) dergisinde yayımlanmış “Neden Edebiyat?”ta, edebiyatın, kurmacanın gerçekdışılıkları ve “yalanlar”ının, yalnızca toplumsal gerçekliği değil, belki daha da çok, insanın en gizli, diplerde yatan gerçekliğini nasıl açığa vurduğunu açıklamaya çalışıyor.
Carlos Fuentes, 2005 Eylülü’nde düzenlenen Berlin Uluslararası Edebiyat Şenliği’nde yaptığı açılış konuşmasının metni olan “Romana Övgü”de, 2005’te yayımlanışının 400. yılı kutlanan Don Quijote romanından çıkarak edebiyatın ama özellikle de romanın günümüz dünyasında taşıdığı anlamı, yüklendiği işlevi açıklıyor.
Üçüncü ve son yazı olan “Okumaya ve Kurmacaya Övgü” ise, 2010 yılında Nobel Edebiyat Ödülü’ne değer görülen Mario Vargas Llosa’nın Stockholm’deki ödül töreninde yaptığı konuşmanın tam metni.
Edebiyat düşüncesini zenginleştirecek üç vazgeçilmez metin.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder