4 Nisan 2016 Pazartesi

İmparator Çay Bahçesi - Nazlı Eray * Bahar Okuma Şenliği 2016

Sevgili Pinuccia'nın düzenlediği 'Bahar Okuma Şenliği' okuma listeme buradan ulaşabilirsiniz.


Listenin 22. sırası: Kendinizin belirleyeceği bir temaya uyan dört kitap...
♥ Daha önce kitaplarını okuyup sevdiğim yazarlardan kitaplar ♥


Nazlı Eray'ın okuduğum her kitabından etkilendim ve çok sevdim.
Yazarla ilgili diğer paylaşımlarıma göz atmak isterseniz:

Elyazması Rüyalar - Nazlı Eray

Aydaki Adam Tanpınar - Nazlı Eray

Yoldan Geçen Öyküler - Nazlı Eray



Kategori dahilinde okuduğum diğer kitaplar:

Reklamı Atla - Seray Şahiner 


Okuma halleri fotoğraflarıma bakmak isterseniz:
Okuma Halleri, Fotoğraflarla - İmparator Çay Bahçesi / Nazlı Eray


İMPARATOR ÇAY BAHÇESİ
Yazarı: Nazlı ERAY, 1997
Türü: Roman
Yayın Hakları: Everest Yayınları
-   1. Basım: Nisan 2015
Kapak Tasarımı: Füsun Turcan Elmasoğlu
-   216 sayfa


 Kitaptan Alıntılar;

        * Bir gün bana şöyle demişti: 'Biliyor musun, seninle birlikte senin hayatını yaşıyorum ben.
         ... 'Evet, seninle birlikte, senin hayatını yaşıyorum ben. Dakika dakika, saniye saniye.
(Elyazması Rüyalar kitabında da aynı durum mevcut:))

        * Niçin duymaz beni garson?
         Duymaz, görmez bile.
         Ama niçin?
         Sizi buradaki çeşitli erkeklerin kafasındaki kadınlardan biri zannetmiştir de ondan.
         ... hayal kadınlar bunlar. Anlıyorsunuz ya... Erkeklerin düşlerinde kalmış, yüreğin bir köşesine sıkışmış, dudaklarda fısıltıya dönüşmüş, geçmişin derinliklerinde bir yerde yok olmuş, delicesine sevilmiş, kavuşulmuş ya da ulaşılamamış kadınlar. Hayal kadınlar işte.

        * Kürk fazla kullanılıyor!
         ... Kürkümü koltuğun üstüne atıp...
         ... Ona aldığım kürkleri dolapta, askılarında unutmuş.
         ... Kürklerimi dolapta unutmuşum evde çıkarken.
         ... Her zamanki gibi paha biçilmez kürkler içinde.
         ... yere kadar uzun, siyah bir vizon kürk giymişti.

       * Ben orucumu onunla bozuyorum.
(Orucumu açıyorum yerine bozuyorum demek genelde kullanılıyor ama ben çok doğru bulmuyorum.)

        * -gece- Çok zenginsin. İçinde sonsuz şeyler barındırıyorsun. Düşündükçe şaşırıyorum. Gün senin yanında fakir kalır. Gündüz hep yapılması gereken, ciddi işler yapılır. Oysa gece... Gece her şeyin her an olabileceği bir zaman dilimi...

        * Yirmi dört saat kendi yaşamımın dışına çıkabilmeyi isterdim. Belleğimde taşıdığım geçmişten ve beni bekleyen gelecekten yirmi dört saat için soyutlanmak isterdim. Sevgilimi, beklentilerimi, umutlarımı, acılarımı, alışkanlıklarımı, kısaca bana ait olan her şeyi yirmi dört saat için unutmak isterdim.

        * Anılar yaşlanmaz ki...


 ^-^ KEDİLER ^-^

        * Kedi gibi yumuşak...

        * Bir köşede ev kedisi gibi sessiz ve suskun oturan...

        * ... bir kedi sıcaklığı ile...


- Yazım-Basım Hataları -

        * Sf/ 140
         Sağol...

        * Sf/ 143
         ... kollarını boynu dolamıştı.

                                                                           NİSAN 2016


 Yazar Hakkında Bilgi=  Nazlı Eray, Ankara’da doğdu. İngiliz Kız Ortaokulu, Arnavutköy Amerikan Kız Koleji ve İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde okuduktan sonra Turizm ve Tanıtma Bakanlığı’nda tercüman olarak çalıştı. Çeşitli gazetelerde köşe yazarlığı yaptı. Edebiyatçılar Derneği’nin kurucuları arasında yer alan Eray, Türkiye Yazarlar Sendikası ile Uluslararası Yazarlar Birliği (PEN) üyesi, 1977 ve 1978 yıllarında Yaratıcı Yazın dersleri verdiği ABD Iowa Üniversitesi’nin Onursal Üyesidir.
Yazmaya 1959’da henüz ortaokuldayken kaleme aldığı öyküsü “Mösyö Hristo” ile başlayan Eray’ın ilk öykü kitabı Ah Bayım Ah 1975’te çıktı. “Laz Bakkal” başta olmak üzere pek çok öyküsü kültleşti. “Karanfil Gece Kursu” öyküsüyle 1988 Haldun Taner Öykü Ödülü’nü, Aşkı Giyinen Adam romanıyla 2002 Yunus Nadi Roman Ödülü’nü kazandı. Türk Kütüphaneciler Derneği En İyi Romancı Ödülü (2009), Başkent Rotary Kulübü’nün Meslek Ödülü (2010) ve Fantazya ve Bilimkurgu Sanatları Derneği’nin ilk Mavi Anka Ödülü’ne (2014) layık görüldü.
Nazlı Eray’ın öykü, roman ve oyunları pek çok dile çevrildi. Erostratus (1977) adlı oyunu, Sartre, Montaigne, Camus, Unamuno, Pessoa ve Bauer’in Erostratos yorumlarıyla birlikte Blood and Ink’te (“Kan ve Mürekkep”) yer aldı. Öykülerinden kısa film ve televizyon dizileri yapıldı. “Monte Kristo” ve “Rüya Sokağı” öyküleri 2005’te İtalyan yönetmen Angelo Savelli tarafından L’ultimo Harem (Son Harem) adıyla oyunlaştırıldı, İtalya ve Türkiye’de sahnelendi.
Nazlı Eray, anılarını Tozlu Altın Kafes (DK, Ocak 2011) ve Bir Rüya Gibi Hatırlıyorum Seni (DK, Mayıs 2013) adlarıyla kitaplaştırdı.


ARKA KAPAK –

Fantastik edebiyatın kraliçesi Nazlı Eray gerçeğin üzerine büyülü bir tül çekiyor! Hangimiz sevdiklerimizin geri geldiği, onlarla son kez buluşabildiğimiz sihirli bir bahçe hayal etmedik? Nazlı Eray hayallerimizi gerçek kılacak ruhsal bir seferberlik ilan ediyor. Dünyada bıraktıkları için mezarından çıkıp gelen bir sevgili, cennet bekçisi irfan, çok uzaklarda kalmış bir aşk, mermer mezar taşının üzerine düşmüş, konuşan bir fotoğraf, gelgitli aşklarını anlatmak için dile gelen ve hayatına giren her adam için bir kez açan, Gül Abla'nın afrikamenekşeleri, kaybettiğiniz insanlarla yeniden buluşabileceğiniz, imkânsızın gerçeğe dönüştüğü bir çay bahçesi yazarın düş dünyasından sökün ediyor.

imparator Çay Bahçesi 'ni yol kenarında gördüğüm an, tüm yapıt çalkalandı ve her şey birden yerli yerine oturdu. Tıpkı bir mevsim gibi...
-Nazlı Eray-

"Nazlı Eray sadece ayrı dünyaları ve ayrı çağlardan insanları bir araya getirmiyor, aynı zamanda çağımızın anlatı türlerinden, bilim kurgu ile geçmiş yüzyılların anlatı türlerinden masalı, fantastik bağlamda bir arada yoğuruyor."
-Berna Moran-


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder