22 Kasım 2012 Perşembe

Tembel Okuma Günlerim:)

Taşınma, yerleşme ve alışma süreci derken kitap okuma hızım da epey düştü. Artık fazla mesai yapma zamanım geldi:)

* Önce, en son başlayıp çok kısa sürede bitirdiğim 'Kedinizi Nasıl Bilirsiniz?' kitabını paylaşayım. 

Külkedisi pek sevdi, neredeyse yiyecekti:)



İçeriğindeki kimi bilgileri daha önceden biliyor olmamla birlikte keyifle okudum. Tüm kedi severlerin de hoşuna gideceğini düşünüyorum.


KEDİNİZİ NASIL BİLİRSİNİZ?
Yazarı: Desmond MORRIS
İngilizceden Çeviren: Abdullah Ersoy
Yayın Hakları: Dost Yayınları Pratikler Serisi
(www.dostyayinevi.com)
-        Birinci Baskı, Temmuz 2010, Ankara
-        İkinci Baskı, Nisan 2011, Ankara
-        159 sayfa

Kitaptan Alıntılar;

         Köpek de, kedi gibi, sahiplerini ebeveyn benzeri olarak görür. Bu nedenden dolayı bağlanma süreci aynıdır. Fakat, köpeğin bir diğer bağı daha vardır. Köpekler grup halinde yaşarlar, kediler böyle değildir. Köpekler, üyeleri arasındaki statü ilişkilerinin sıkı biçimde kontrol edildiği sürüler halinde yaşarlar. Üst kademedeki, orta kademedeki ve alt kademedeki köpekler vardır ve doğal ortamlarında, diğerlerini kontrol ederek birlikte dolaşırlar. Bu yüzden evcil köpekler, sahiplerini hem ebeveyn benzeri olarak hem de sürüsünün etkili üyeleri olarak görür. O ünlü itaatkarlığı ve göklere çıkarılan sadakat yeteneği bundan kaynaklanır. Kedilerin karmaşık bir sosyal örgütlülüğü vardır, fakat hiçbir zaman sürüler halinde avlanmazlar.
Evcil kediler ve köpekler arasındaki bu farklılıktan dolayı kedi sevenler köpek sevenlerden oldukça farklıdır. Kural olarak bağımsız düşünme ve davranma yönünde daha güçlü bir kişilikleri vardır. Sanatçılar kedi severler; askerler köpek severler. O çok yüceltilen ‘grup bağlılığı’ meselesi hem kedilere hem de kedi severlere yabancıdır.bir şirketin sadık çalışanı, bir çetenin üyesi, bir delikanlı grubunun ya da askeri birliğin üyesiyseniz muhtemelen evde sobanın ya da kaloriferin yanında kıvrılıp yatmış bir kedini olmayacaktır. Hırslı Yuppiler, gözünü yükseklere dikmiş politikacılar, profesyonel atletler, bunlar tipik kedi sahipleri grubuna girmezler. Dizinin üstünde bir kedi yatmış olan bir  futbolcuyu düşünmek zordur. Bu futbolcuyu, köpeğini yürüyüşe çıkarmış biri olarak düşünmek çok daha kolaydır.

* Tüylerin bakımı aynı zamanda kedilerin sıkıntılı oldukları zamanlarda artar. Buna tüylerin şeklini değiştirme yalaması adı verilir ve bunun sosyal çatışmaların gerilimini hafifletmede yardımcı olduğu düşünülmektedir. Bir çatışma ortamında bulunduğumuzda, çoğu kez ‘başımızı kaşırız’. Benzer durumdaki bir kedi de tüylerini yalar.

* Tüylerin sürekli yalanması, tozu, kiri ve son yemeğin kalıntılarını temizlemek dışında, onların taranmasına ve böylece yalıtım tabakası olarak daha iyi iş görmesine yardım eder. Buruşmuş bir kürk kötü bir yalıtım malzemesidir ve dondurucu soğukta kedi için ciddi tehlike yaratabilir.
Tek sorun soğuk hava değildir. Kediler yazın kolay şekilde sıcaklarlar ve o zaman özel bir nedenden dolayı tüy tarama faaliyeti artar. Kedilerin bizim gibi vücutlarının her tarafında ter bezleri yoktur. Bu yüzden terleme olayından hızla soğutmanın bir yolu olarak yararlanamazlar. Nefes almaları yarar sağlar, ancak bu yeterli olmaz. Bu sorunun çözümü sürekli olarak tüylerin yalanması ve mümkün olduğu kadar tüylerin üzerine tükrük biriktirilmesidir. Bu tükrük kuruyunca, cildimizdeki terin kuruması gibi etki yapar.
Kediler güneş altında kalınca tüy bakımını daha da artırırlar. Bunun nedeni, tahmin edilebileceği gibi, yalnızca ısınmanın artması değil, güneş ışınlarının tüylerinde temel öneme sahip D vitamini üretmesidir. Diyetlerindeki bu önemli vitamini, güneş ışınlarının ısıttığı tüyleri dilleriyle yalayarak elde ederler.
Kedinin tüy bakımı sırasında güçlü biçimde yaptığı tüy yalama hareketi tüylerin dibinde yer alan deri bezlerinin harekete geçirilmesinde özel bir rol oynar. Bu bezlerin salgı yapması tüylerin suya karşı yalıtımı açısından çok önemlidir ve tüylerin durmadan yalanması yağmurdan korunmak için bu yalıtım özelliğini geliştirir.

* … sosyal yaşam söz konusu olduğunda kedilerin fırsatçı olduklarıdır. Kediler diğer kedilerle isterlerse işbirliği yapar, istemezlerse yapmazlar. Öte yandan, köpekler işbirliği yapmadan yaşayamazlar. Tek başına yaşayan bir köpek sefil durumdaki bir yaratıktır. Tek başına yaşayan bir kedi huzur içinde olmayı seçmiş bir kedidir.

* … bir ağaç kütüğüne ya da kayaya kıvrılıp uyumuş olan bir tekir (tüylerindeki desenler yaban kedisine benzer) kedinin renginin ve yuvarlak şeklinin kıvrılmış bir yılana tuhaf bir şekilde benzediğine işaret edilmiştir. Daha ondokuzuncu yüzyıla kadar tekir kedinin üzerindeki desenlerin basit bir kamuflaj olmadığı, tersine, bir yılanın kamuflaj işaretleri olduğu söyleniyordu. Uyuyan bir kediyi gören kartal gibi öldürücü bir hayvan, bu benzerlikten dolayı saldırmadan önce iki kez düşünmek durumunda kalabilir.

* Saldırgan kedi rakibinin çok yanına gelince, acayip fakat çok karakteristik bir kafa çevirme hareketi yapar. Yaklaşık bir metre mesafedeyken kafasını hafifçe yukarıya kaldırır ve bir tarafa doğru eğer. Bunları yaparken gözlerini düşmanına dikmiş durumdadır. Saldırgan daha sonra ileri doğru yavaş bir adım atar ve kafasını diğer yöne eğer. Bu hareket birkaç kez tekrarlanabilir ve boyundan ısırma tehdididir. Kafa sanki ‘sana bunu yapacağım’ dercesine ısırma pozisyonunda çevrilmektedir.

* Kedi pencereden bir kuş görünce niçin dişlerini çıtırdatır?
Çene hareketine benzer şekilde dişlerini birbirine sertçe vurmaya başlar. Bu ‘emme davranışı’ olarak da bilinir. Kedi çeneleri arasında zavallı bir kuşu kıstırmış gibi çok özel bir öldürücü ısırma hareketi yapmaktadır.

* Kediler niçin yeni yakaladıkları avlarını sahiplerine sunarlar?
Bunu, sahiplerinin umutsuz avcılar olduklarını düşündükleri için yaparlar. Genellikle insanları yarı-ebeveynleri olarak kabul etmekle birlikte, onları aileleri, diğer bir deyişle, yavruları olarak görürler. Yavrular fareleri ve küçük kuşları yakalamayı ve yemeyi bilmiyorlarsa, o zaman kedinin bunu onlara göstermesi gerekir.

* Bıyıklar dokunmaya duyarlı organlar olmalarının yanı sıra, aynı zamanda hava akımlarını belirlemek için de kullanılır. Kedi karanlıkta hareket eden sert nesnelere dokunmadan bunların etrafından dolaşması gerekir. Yaklaştığı her sert nesne havada hafif anaforlar, hava akımında küçük karışıklıklar yaratır. Kedinin bıyıkları o kadar duyarlıdır ki havadaki bu değişimleri hissedebilir ve sert nesnelere dokunmaksızın onların varlığını dikkate alır.

* Kedilerde burnun her iki yanında on ikişer olmak üzere, dört yatay sıra halinde ortalama yirmi dört bıyık teli bulunur. En üstteki iki sıra alttaki iki sıradan bağımsız olarak hareket edebilir. En güçlü bıyıklar ikinci ve üçüncü sıradakilerdir.

* Erkek kedi çiftleşirken niçin dişiyi ensesinden yakalar?
Kediler söz konusu olduğunda, cinsel konularda, egemen olan erkek değil, dişidir. Erkek kedilere darbeler indiren ve onlara vuran dişi kedidir. Dişinin ensesinden ısırması vahşice görülebilir, ancak, aslında, erkeğin kendisini dişinin daha fazla saldırısından korumak için yaptığı umutsuzca bir hiledir. Bu özel bir korunma tarzıdır. Kıvrılmaması ve kendisine saldırmaması için, güç kullanarak, dişiyi yere bastırma davranışı değildir. Dişi kedi bunu yaptırmayacak kadar güçlüdür. Tersine, bu, erkeğin oynadığı bir ‘davranış oyunu’dur. Erkek ya da dişi, tüm kediler enselerinden tutulmaya karşı özel bir tepki gösterirler ve bu da çocukluk günlerine kadar uzanır. Yavru kediler anneleri tarafından bu şekilde tutulmaya karşı kendiliklerinden bir tepki gösterirler. Anne kedi yavrularını güvenilir olmayan bir yerden güvenli bir yere taşırken bu yola başvurur. Yavru kedilerin, yaşamlarının tehlikede olduğu bu gibi durumlarda çırpınıp durmamaları çok önemlidir. Bundan dolayı, kedilerde enseden tutulmaya karşı bir ‘donup kalma’ davranışı gelişmiştir.

         * Kabul edilen en uzun ömür, 1903’ten 1939’a kadar yaşamış olan ‘Puss’adlı bir tekir kediye aittir.

* Kısırlaştırılan erkek kediler ‘iğdiş edilmemiş’ kedilere göre daha uzun yaşadıklarından, kısırlaştırma yoluyla değişime uğramış olan erkek kediler ayrıca bunun karşılığını da alırlar. Bunun nedeni, rakipleriyle zarar verici kavgalara daha az girişmeleri, ayrıca, bilinmeyen bir nedenden dolayı, enfeksiyonlara karşı daha dayanıklı olmalarıdır. Kapsamlı bir araştırma kısırlaştırılmış erkek kedinin kısırlaştırılmamış bir erkek kediye göre ortalama üç yıl daha fazla yaşadığını ortaya çıkarmıştır.

Yazım-Basım Hataları

* Sf/ 45
… ona rahatsızlık verir ve…

* Sf/ 143
… kedilerle yapılanbazı testlerle…

                  Okuduğum tarih: 21 Kasım 2012

Yazar Hakkında Bilgi= Desmond Morris (1928) Dünyaca tanınmış Britanyalı zoolog, ressam, televizyon yapımcısı, yazar. Birmingham Üniversitesi’nde zooloji okuduktan sonra yüksek lisansını Oxford Üniversitesi’nde tamamladı. Londra Zooloji Derneği’nde ve Londra Hayvanat Bahçesi’nde kimi yönetsel sorumluluklar üstlendi. 1950’lerin başlarında ITV Kanalı’nda yayınlanan  Zoo Time adlı programla dikkatleri çektikten sonra, 1965’te yayımlanan kitabı The Naked Ape’le tüm dünyada tanınan bir uzman olarak kabul gördü. Bir ressam olarak da saygı gören Morris, bir süre Londra Çağdaş Sanatlar Enstitüsü’nün yöneticiliğini de yaptı. Başlıca yapıtları arasında The Biology of Art (1963), Manwatching (1977), Dogwatching (1986), Cat World: A Feline Encyclopedia (1997), The Naked Eye (2001), Peoplewatching: The Desmond Morris Guide to Body Language (2002) ve Planet Ape (2009) sayılabilir.

ARKA KAPAK –

       "Evcil kedi bir çelişkidir," diye başlıyor kitabına Desmond Morris. Yabanıl bir türün insanlarla en çok kaynaşmış bu sevimli üyesinin tarih boyunca yaşadığı evrimi, farklı kültürlerde nasıl bir tapınç ya da nefret objesi olduğunu anlatarak devam ediyor. Ardından da birçok insanın kedisiyle arasındaki ilişkiyi baştan ayağa değiştiren bir uzmanlıkla kedinin tüm davranış ve ruh hallerini yorumlamaya girişiyor.

Kedi niçin mırlar, yavrularını nasıl besler, nasıl kur yapar, nasıl çiftleşir, nasıl avlanır, nasıl yön bulur, tırnaklarını nasıl ve niçin biler, neden bu kadar mağrur, bu kadar başına buyruktur, niçin ot yer, niçin en beğendiğiniz koltuğu parçalar? Bunlara benzer onlarca sorunun yanıtını bu kitapta bulmak mümkün. Alanın en önemli araştırmacılarından biri olan Desmond Morris'in tüm kedi sahipleri tarafından temel bir başvuru kaynağı sayılan bu çalışması artık Türkçe'de.




** Külkedisi Dewey'e sevgi gösterileri yaparken ^-^
Okumayı çok arzu ettiğim bir kitaptı ve güzel yürekli Tuğçeciğimin hediyesi bana. Canım, bir kez daha teşekkür ederim ^-^


*** Sımsıcak bir kitap. Keyif alarak okudum.


DEWEY
Dünyanın Kalbine Dokunan Kütüphane Kedisi
The New York Times Bestseller
Yazarı: Vicki MYRON
Çeviren: Suna Develioğlu
Özgün Adı: Dewey
Yayın Hakları: Pegasus Yayınları
(www.pegasusyayinlari.com)
-  1. Baskı: Ocak 2009
Türü: Roman     /        303 sayfa

Kitaptan Alıntılar;

        * Radmore – Cumartesi sabahları gösterilen çizgi film içinde yer alan reklam filmi (bu çizgi filmlerinin yalnızca çocuklar için ve öğleden sonra gösterildiği dönemde) çocukları ‘kitap okuyun ve kafanızdaki TV’ye bir göz atın’ diye okumaya teşvik eden O.G. Radmore isimli bir çizgi filme kedi karakterini canlandırıyordu.

* Benim kahramanım olan Dr. Charlene Bell, herkesin sıfırdan ona kadar olan bir acı termometresi olduğunu söylüyordu. Ona ulaşmadan önce kimse değişiklik yapamaz dokuz yetmez.

* Kitap raflarından biri 2 santim dışarı çıkmış olsa işçiler onu düzeltmek zorundaydılar çünkü çok kesin bir sıra genişliğine ve AEY (Amerikan Engelliler Yasası) kuralına uyma zorunluluğu vardı. Bir raf bir santim taşacak olsa, bir sonraki zemin de taşacaktı. Bir sonraki adım, bir tekerlekli sandalyenin arkadaki bir köşeye itilmesini gerektiriyordu.

* Kütüphanenin sitesi:


-Yazım-Basım Hataları-

* Sf/18
Nihayet onu kuvvetten (küvet) çıkardığımda yeni doğmuş gibiydi.

* Sf/173
Dewey bir kez daha rölünü (rolünü) gerçekleştiriyordu.

* Sf/218
Dersleri, Iowa iletişim Ağ (ICN) ile yürütyordum.

* Sf/224
… çok netbirşekilde

* Sf/224
… radyatörün onüne koymuş olduğumuz…

* Sf/227
… Spencer Bölge Hastanesi iki kez gelişletilmişti.

* Sf/231
Başak parça parça çıkarr.

* Sf/231
… domuz wilburlu bilirsiniz. bilirsiniz.

* Sf/235
… dünyayı dollaşmış.

* Sf/290
… resmen anmak için kütüphanede toplantılar.
 Okuduğum tarih: 29 Ekim 2012

Yazar Hakkında Bilgi= Vicki Myron Iowa eyaleti Spencer kasabasından on beş mil uzaklıkta olan bir çiftlikte doğmuştur. Başarısız bir evlilik, bekar anne olarak çocuk büyütme ve çeşitli sağlık sorunlarına rağmen otuz dört yaşındayken Emporia Devlet Üniversitesi’nde master derecesi almıştır. Son yirmi yılı yönetici olmak üzere, yirmi beş yıl boyunca Spencer Halk Kütüphanesi’nde çalışmıştır. Spencer, Iowa’da yaşamaktadır.
Bret Witter bir kitap editörüdür ve profesyonel yazardır. Kuzey Alabama’da yetişmiştir. Eşi, iki çocuğu ve on dört yaşındaki kedisi Kiki işe birlikte Louisville Kentucky’de yaşamaktadır. Diğer kedisi Feasor bu kitabın tamamlanmasından dört gün sonra ölmüştür.

ARKA KAPAK –
Bir kedi sizin üzerinizde ne kadar etkide bulunabilir? Bir kedi kaç kişinin yaşantısını etkileyebilir?
Terk edilmiş bir yavru kedi klasik bir Amerikan kasabasındaki küçük bir kütüphanede nasıl dünya çapında ünlü olur? Dewey'in büyüleyici öyküsünü okumadan bu sorulara yanıt veremezsiniz.
Dewey'in öyküsü olası en kötü durumda başlıyor. Yalnızca birkaç haftalık yavru iken, yılın en soğuk gecesinde Spencer kasabası Halk Kütüphanesine sığınır. Kütüphane yöneticisi Vicki Myron ertesi sabah onu bulmuştur. Myron alkolik kocasından ayrılmış, göğüs kanseri olan çocuklu bir kadındır. Dewey onun ve personelin kalbini kazanmıştır ve yukarı doğrularak ve soğuktan neredeyse donmuş patisini kaldırarak onlara teşekkür edecektir. Sonraki on dokuz yıl boyunca Spencer halkı onun heyecanını, sıcakkanlılığını ve (bir kediye özgü) insancıllığını ve her şeyden önce en çok kimin ihtiyacı varsa onun yanına gitmesini sağlayan altıncı hissini yaşayacaktır. Onun ünü başka kasabalara ve ardından başka eyaletlere doğru artar ve sonunda tüm dünyaya ulaşır. Dewey yalnızca bir dosttan daha fazlasıdır; o genel olarak tarımla geçimini sağlayan bu kasabanın insanları için bir gurur kaynağı olmuştur.
"Olağanüsüt bir hikaye... Dewey kesinlikle tüm insanlar için bir esin kaynağı."
Jack Canfield, yazar
"Beş mendil ıslatmama neden olan bu yürek ısıtıcı öyküyü sevdim. Bunun tek nedeni onun olağanüstü bir kedi olması değil, aynı zamanda Iowa halkının ve özelde Spencer kasabasının insancıllığı ve direncidir."
W. P. Kinsella, yazar

"Dewey’in öyküsü bir kedinin insan yaşamını ne denli değiştirebileceğini duygusal bir tarzda ortaya koyuyor. Vicki Myron Dewey’in öyküsünü yazarak bu ünlü kütüphane kedisine onun canını veriyor. "
Christie Vilsack, Iowa valisi eşi

*** 

Can Yayınları kampanyasından aldığım 'Cebelitarık Denizcisi' kitabını gerek yazım dili gerekse konusu itibariyle çok severek okudum.

CEBELİTARIK DENİZCİSİ
Yazarı: Marguerite DURAS
Fransızca Aslından Çeviren: Mükerrem Akdeniz
Yayın Hakları: Can Yayınları
-  1999
Türü: Roman     /        327 sayfa
Kitabın Orijinal Adı: Le marin de Gibraltar

Kitaptan Alıntılar;

        * İnsanın Sahra kumunda bıraktığı izleri kendinden başka gören yoksa, buna kolayca katlanamaz. Hani derler ya, insanoğlu bu dünyada bir iz bırakmak ister, ne var ki Sahra kumunda bırakılan bu tür izler, insanoğlunun haz duyacağı ize benzemez.

       * Yaşamda yenilik yapılınca, insanı yorar bu.

* … öfkesi yüz çizgilerine yansıdı.

^-^ KEDİLER ^-^

* Duvarın üstünde bir kedi bile göremedim.

* Ancak bu adam için açlık doğal bir şeydi, geceleyin sokaklarda sahipsiz dolaşan kediler için doğal olduğu gibi.

* Adamın kafasındaki beyin değil, kedi bulamacı…

Yazım-Basım Hataları

* Sf/ 48
Ürkmüş ve telaşlanmış olmasına karşın, yeni de (yine de) beni tasarılarımdan caydırmaya çalıştı.

* Sf/109
Bu istatistikleri büronun davarlarına (duvarlarına) asıyorduk.

* Sf/310
Bugalovların iç karartıcı olduğu söylenebilirdi.


                                             Okuduğum tarih: 20 Kasım 2012


*** D&R ve bilumum kitap satış sitelerinde...

Kitap okurken yazım-basım hatalarına denk geldikçe mutlaka bunları not alır ve eğer okumayı zorlaştıracak kadar fazlaysa da yayınevlerine mail atarım. Gerçi bugüne dek geri dönen olmadı:)
Okuduğum her kitaptaki yanlışları blogumda yazıp, kendi kitabımdakileri yazmazsam hiç olmaz.

* Sf/ 15
         Ruh bedene, beden büyük gelince…
olarak basmışlar. Oysa,
Ruh bedene, beden beden büyük gelince... olacaktı.

* Sf/ 83'de Depresyon Sf/87'de ise Karmaşa başlığı ile aynı minik öykü basılmış.

* Bir de, bir cümlenin sonunda nokta konmamıştı ama onu bulamadım:)

Okurken bu hatalardan dolayı verdiğimiz rahatsızlıktan dolayı özür dileriz ^-^

Bol kitaplı, okumalı ve keyifli günleriniz olsun.
Sevgiler
not: Ayışığı Kedisi'ni kazanmak isterseniz de çekilişime beklerim:)

9 yorum:

  1. cnm baştan sona okudum kedimi de aldım kucağıma keyifli bir post tu çok teşekkür

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İlgin için ben çok teşekkür ediyorum canım. Patili güzelini de öperim ^-^

      Sil
  2. asabi bakire kuzumun, bir de sizin bu kedi aşkınızı gördükçe her kedili kitapta aklıma gelir oldunuz :)

    şunu da tavsiye ederim eğer henüz okumadıysanız;


    sevgiler :)

    http://www.kontesce.blogspot.com/2012/11/oscar-david-dosa.html

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. :)))
      Dün yeni sipariş verdim ama bundan sonraki ilk siparişimde alacağım:)
      Teşekkürler ^-^

      Sil
    2. Sevilmez mi kediler, köpekler ve diğer bütün hayvanlar :) Ben de Dewey i de, kontesimin tavsiyesini de,kedinizi nasıl bilirsiniz'i de okumak istiyorum, 2013'e inş. :) Keyifli,bol okumalı günler, Beni de Şahane Htalar yavaşlattı, ne korkunç bir kitap:) Neyse ki bitti bitecek. Külkedisi de bizdenmiş, kitapsever kız:D Öpüyorumm.

      Sil
  3. ay ışığı kedisini bende okumak istiyorumm

    YanıtlaSil
  4. her biride keyifli görünüyor.bende okumak isterim...

    YanıtlaSil